FERİK

Osmanlı Devleti’nde bir askerî rütbe.

1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye’nin gelişmesiyle 1831’de miralaylıkla birlikte feriklik rütbesi de ihdas edilmiş ve ilk defa Firârî Ahmed Fevzi Paşa Hassa, Vâsıf Mehmed Paşa da Mansûre ferikliğine getirilmiştir. 1835 yılına kadar feriklerin teşrifattaki yeri hakkında kesin bilgi bulunmamakla birlikte Vak’anüvis Ahmed Lutfî Efendi, 1836 başlarında bu rütbenin Anadolu kazaskerliği ve rütbe-i sâniyenin sınıf-ı evvel mütemâyiziyle aynı derecede olduğunu kaydeder (Târih, V, 26).

Teşrifat esaslarının yeniden düzenlenmesi sırasında feriklik Rumeli kazaskerliği ve ûlâ rütbesine eşit sayılmıştır. Böylece ferikliğin teşrifattaki yeri yükseltilmişse de 1839’da kazaskerlikle feriklik arasında ûlâ evvelliği rütbesinin teşkiliyle ferikler ûlâ evvellerinin altında kalmıştır. 1846’da bâlâ rütbesinin ihdasından sonra ise teşrifatta İstanbul pâyesi, ûlâ evvelliği ve Rumeli beylerbeyiliğiyle aynı seviyede bir rütbe haline gelmiştir (1847). Bununla beraber bu dört rütbe sahipleri zaman zaman birbirlerine karşı derece itibariyle üstün bir duruma geçmiştir. Daha sonra müşirlikle feriklik arasında ve sivil hayatta bâlâ rütbesine karşılık olmak üzere birinci feriklik rütbesi ihdas edilerek Zilhicce 1321’de (Mart 1904) ilk defa Tüfekçibaşı Tâhir Paşa ile fahrî yaverlerden Sâdeddin, Şâkir ve Nâsır paşalar bu makama getirilmiştir.

Ferikler paşa unvanını taşırlar, isimleri geçince kendilerinden “saadetlü paşa hazretleri” diye bahsedilir, yazıda da bunlara “saadetlü efendim hazretleri” şeklinde hitap edilirdi. Birinci feriklere “atûfetlü paşa hazretleri”, yazıda ise “atûfetlü efendim hazretleri” denilirdi. Merasimlerde ferikler saçak öperken kendilerine alkış tutulmazdı.

Cumhuriyet devrinde bu lakaplar kullanılmadığı gibi paşa unvanı da 26 Kasım 1934 tarih ve 5290 sayılı kanunla kaldırılmıştır. Bugünkü askerî teşkilâtta feriklere kolordu komutanı mânasında korgeneral, birinci feriklere de ordu komutanı anlamında orgeneral denilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Tertîbât-ı Ümerâ-i Askerî, Süleymaniye Ktp., Hüsrev Paşa, nr. 925; Lutfî, Târih, İstanbul 1302, V, 26; Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye Salnâmesi (1273, 1275); Mehmed Süreyyâ, Nuhbetü’l-vekāyi’, İstanbul 1922, I, 32, 56, 70, 309; Uzunçarşılı, Saray Teşkilâtı, s. 215; Pakalın, I, 696 vd.; Orhan F. Köprülü, “Ferik”, İA, IV, 570-571.

Orhan F. Köprülü