FERÎDUN

فريدون

İran millî destan kahramanı.

İran’ın destanî hükümdarlarından Cemşîd’in soyundan gelen Atbîn’in (Abtîn) oğludur. Efsaneye göre annesi Ferânek Ferîdun’u doğurduğu sırada permâye adlı inek de doğum yapar. Zulmü ile tanınan hükümdar Dahhâk saltanatı için tehlikeli gördüğü FerÎdun’u öldürmeye karar verir. Önce babası Atbîn’i öldürtür, beynini de omuzlarında yaşayan yılanlara yedirir. Durumu öğrenen Ferîdun’un annesi ineğin bakıcısına giderek Ferîdun’u ineğin sütüyle beslemesi için onun yanına bırakır. Üç yıl sonra Dahhâk bunu haber alınca da annesi çocuğunu geri alır ve Elburz dağına götürür, orada dindar bir kişiye teslim eder.

Ferîdun on altı yaşına girince annesinden Dahhâk’ın babasını öldürdüğünü öğrenir ve intikam için kendini hazırlamaya başlar. Bu sırada Kâve, Dahhâk’e karşı ayaklanır ve Ferîdun’un yanına gelip onu padişah olarak ilân eder. Kâve ile birlikte Dahhâk’in üzerine yürüyen Ferîdun askerini Dicle nehrinden gemilerle geçirmek ister, ancak kendisine gemi verilmez. O da atını suya sürer, askerler de kendisini takip eder. Sonunda Dahhâk’in yaşadığı Gengdej Buht Kalesi’ne gelen Ferîdun onun köşküne girer ve Cemşîd’in kız kardeşleri olan Şehnaz ve Ernevaz adlı hanımlarını kurtararak onlarla evlenir. Bu sırada Hindistan’da bulunan Dahhâk durumu öğrenince gelip gizlice kaledeki köşküne girer ve Ferîdun’u Şehnaz’la birlikte öldürmek ister. Ancak Ferîdun kafasına vurarak onu yere yıkar ve Demâvend dağında bir mağarada zincire vurur.

500 yıl yaşadığı rivayet edilen Ferîdun Selm, Tûr ve Îrec adlı üç oğlunu Yemen şahının kızları ile evlendirir ve ülkesini bu üç oğlu arasında bölüştürür. İran’ı Îrec’e, Turan’ı Tûr’a ve Rûm’u da Selm’e verir. Tûr ve Selm kıskançlıklarından Îrec’i öldürürler. Ferîdun Îrec’in intikamını almayı torunu Minûçihr’e bırakır. Minûçihr amcalarını öldürür ve İran padişahı olur.

Ferîdun efsanesine başta Firdevsî’nin Şâhnâme’si olmak üzere birçok eserde geniş yer verilmiştir. İran’da Ferîdun’un Dahhâk’i yendiği gün olarak kabul edilen Mihrigân (Arapça şekliyle Mihricân) bayramı Nevruz gibi kabul edilir.

BİBLİYOGRAFYA:

Dîneverî, el-Aħbârü’ŧ-ŧıvâl, s. 4, 9-10; Taberî, Târiħ (Ebü’l-Fazl), I, 194, 234, 377-384; Mes‘ûdî, Mürûcü’ź-źeheb (Abdülhamîd), s. 224-225, 238; Bîrûnî, el-Âŝâru’l-baķıye Ǿani’l-ķurûni’l-ĥâliye (nşr. C. E. Sachau), Leipzig 1878, s. 102, 104, 223, 227; Muhammed Hüseyn-i Tebrîzî, Burhân-ı ĶāŧıǾ (nşr. Muhammed Muîn), Tahran 1330 hş./1951, III, 1482, not 7; Mücmelü’t-tevârîħ ve’l-ķıśaś (nşr. Melikü’ş-şuarâ Bahâr), Tahran 1318 hş., bk. Fihrist; Zebîhullah Safa, Ĥamâseserâyî der Îrân, Tahran 1351 hş., s. 461-469; Browne, LHP, I, 115-116; A. Christensen, Etudes sur le zoroastrisme de la Perse antique, Kopenhag 1928, bk. İndeks; a.mlf., Les Types du premier homme et premier roi dans l’histoire légendaire des iraniens, Leiden 1934; Ferheng-i Fârsî (alâm), II, 1360-1361; DMF, II, 1891-1892; Dihhudâ, Luġatnâme, XXI, 236; H. Massé, “Farīdūn”, El2 (İng.) II, 798.

Tahsin Yazıcı