FERÎDÜDDİN MES’ÛD

فريد الدين مسعود

Ferîdüddîn Mes’ûd b. Süleymân b. Şuayb el-Çiştî el-Ecûdehenî (ö.664/1265)

Hindistanlı Çiştî şeyhi.

571’de (1175) Mültan yakınındaki Kehtvâl’de doğdu. Hz. Ömer soyundan geldiğini ileri süren bir ailenin çocuğudur. Kâbil’in yönetici ailelerinden birine mensup olan büyük babası Oğuz istilâsı üzerine Hindistan’a göç etmişti. Daha çocukluğunda annesinin etkisiyle tasavvufî hayata yönelen Ferîdüddin Mes’ûd, öğrenimini Mültan’da Mevlânâ Minhâcüddîn-i Tirmizî Medresesi’nde tamamladı. Burada Çiştiyye tarikatının kurucusu Muînüddin Hasan el-Çiştî’nin halifesi Kutbüddin Bahtiyâr ile tanıştı ve onun vasıtasıyla Çiştiyye tarikatına girdi. Riyâzet ve ibadette dönemindeki bütün sûfîleri geçti. Uchch’ta başını bir kuyunun içine sarkıtarak baş aşağı namaz kılan (salât-ı makûs) Ferîdüddin, Şeyh Çiştî’den de mânen istifade etti. Yirmi yıla yakın Hisâr idarî bölgesindeki Hânsî’de yaşadı. Daha sonra gittiği Ecûdehen’de (Adjodhan; bugün Pâk Pattan) ünü etrafa yayıldı. 5 Muharrem 664’te (17 Ekim 1265) burada vefat etti. Türbesi 700 yıldan bu yana Hindistan halkının en kutsal yerlerinden biri sayılmış, Hindûlar, müslümanlar ve Sihler kendisine aynı derecede saygı göstermişlerdir. Timur ve Ekber Şah gibi birçok hükümdar Ferîdüddin Mes’ûd’un mezarını ziyaret etmiştir.

Genc-i Şeker lakabıyla anılan Ferîdüddin Mes’ûd’un soyundan gelen birçok sûfî Hindistan’da önemli tasavvuf merkezleri kurmuştur. Çiştiyye silsilesine Hintli bir çehre kazandıran Cemâleddîn-i Hânsî, Nizâmeddîn-i Dihlevî ve Alâeddîn-i Sâbir gibi yüksek seviyede müridler yetiştiren Ferîdüddin Mes’ûd, halk ile yakın ilişkiler kurmak suretiyle o döneme kadar dar bir çevresi olan Çiştiyye tarikatını yaygın ve güçlü hale getirmiş, Pencap’taki birçok Hindû kabilenin müslüman olmasına vesile olmuştur. Onun görüşlerinin etkisi, Sihler’in kutsal kitabı Guru Granth’ta göze çarpacak bir şekilde görülebilir ve sözleri saygı ile anılır.

Tefsir, kıraat ve fıkıh bilgisi yanında Arapça’nın grameri konusunda da âlim bir kişi olan Ferîdüddin, tasavvuf klasiklerinden ǾAvârifü’l-maǾârif’i döneminin ders programı içine almış, öğrencilerine okutmuş ve bir özetini hazırlamıştır. Hindû, müslüman, köylü ve şehirlilerden oluşan her sınıftan insan onu görmeye geldiği için dergâhı bütün sosyal tabakaların gerçek bir fikir alışveriş merkezi haline gelmiştir. Ferîdüddin, dinî terimlerin Pencâbî dilinde yapılmasını tavsiye etmek suretiyle Pencap’taki mahallî lehçelerin gelişmesine de yardım etmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Emîr Hasan Siczî, Fevâǿidü’l-fuǿâd, Leknev 1302; Hamîd Kalender, Ĥayrü’l-mecâlis (nşr. K. A. Nizami), Aligarh 1959; Siyerü’l-evliyâǿ, Delhi 1302; İbn Battûta, Seyahatnâme, II, 21; M. Bihâmed Hânî, Târîħ-i Muĥammedî, British Museum Library, Or., nr. 137, vr. 144a-146a; Seyyid M. Hüseynî, CevâmiǾu’l-kelim, Kanpûr 1336, s. 151 vd., 230-231; Hâmid b. Fazlullah Dervîş Cemâlî, Siyerü’l-Ǿârifîn, Delhi 1311, s. 31-59; Abdülhak Dihlevî, Aĥbârü’l-aĥyâr, Delhi 1309, s. 51-59; Muhammed Gavsî Şettârî, Gülzâr-i Ebrâr, Asiatic Society of Bengal Museum, nr. 259, I, vr. 13a-b; Ebü’l-Fazl el-Allâmî, Âǿîn-i Ekberî (nşr. Sir Seyyid), Delhi 1855, II, 208; Firişte, Târîħ, Nawal Kishore 1865, II, 383-391; Ali Asgar Çiştî, Cevâhir-i Ferîdî, Lahor 1301; Allahdiyâ Çiştî, Siyerü’l-aķŧâb, Nawal Kishore 1881, s. 161-177; Dârâ Şükûh, Sefînetü’l-evliyâǿ, Nawal Kishore 1900, s. 96-97; Sücân Rey Bendârî, Ħulâśatü’t-tevârîĥ, Delhi 1918, s. 33, 35, 61-63; M. Bulak Çiştî, Ravża-i Aķŧâb, Delhi, ts. (Muhibb-i Hind Press), s. 58-61; M. Ekrem Beresvî, İktibâsü’l-envâr, Lahor 1895, s. 160-175; Kādî Şîr Muhammed, Risâle-i Ferîdiyye-i Bihiştiyye, Lahor 1300; Gulâm Server Lâhûrî, Ħazînetü’l-aśfiyâǿ, Leknev 1872, I, 287-305; Pîr M. Hüseyin, VeķāyiǾ-i Ĥażret-i Bâbâ Ferîd Genc-i Şeker, Lahor 1312; Abdülhak, The Sufis Work in the Early Development of the Urdu Language, Delhi 1939, s. 5-7; K. A. Nizami, The Life and Times of Shaikh Faridu’d-Din Ganj-i Shakar, Aligarh 1955, s. 118-120; a.mlf., “Farîd al-Dîn MasǾūd Gandj-i Shakar”, El2 (İng.), II, 796-797; M. A. Chaugh Hatai, Pakpattan and Baba Farid Ganj-i Shakar, Lahore 1968; Schimmel, Mystical Dimensions of Islam, s. 346-348; Zuhûr el-Hasan Şârib, Ĥumĥâne-i Taśavvuf, Lahor 1988, s. 69-89; Munshi Mahan Lal, “A Brief Account of Masud, Known by the Name of Farid Shakarganc or Shakarbar”, JASB, V (1836), s. 635-638.

K. A. Nizami