EZRAKI, Ebü’l-Velîd

أبو الوليد الأزرقي

Ebü’l-Velîd Muhammed b. Abdillâh b. Ahmed b. Muhammed el-Ezrakī (ö.250/864 [?])

Ahbâru Mekke adlı eseriyle meşhur olan tarihçi.

Mekke’de doğdu. Dedelerinden Ezrak’a nisbetle Ezrakī diye meşhur olmuştur. Ailesinin menşei hakkında değişik görüşler vardır. Kendisi aslen Gassânîler’e mensup olduğunu söylediği gibi (Aħbâru Mekke, s. 31) Takıyyüddin el-Fâsî ile (el-Ǿİķdü’ŝ-ŝemîn, Il, 49) İbnü’n-Nedîm de (el-Fihrist, s. 124) onu teyit ederler. İbn Sa‘d ise dedesi Ezrak’ın Hâris b. Kelede es-Sekafî’nin Rum asıllı kölesi olduğunu, Yâsir’den sonra Ammâr’ın annesi Sümeyye ile evlendiğini, Tâif Muhasarası sırasında Ebû Bekre ile birlikte Hz. Peygamber’in yanına geldiğini ve âzat edildikten sonra Mekke’de yerleştiğini, çocuklarının Ümeyye oğullarına mensup kızlarla evlenerek nüfuz kazandıklarını, önceleri kendilerinin kuzey Araplarından Benî Taglib ve Benî İkeb’e mensup olduklarını söyledikleri halde daha sonraki yıllarda Gassânîler’den Ebû Şemir’in soyundan geldiklerini iddia ettiklerini bildirir (eŧ-Ŧabaķāt, III, 247). Fück makalesinde bu konudaki rivayetleri ayrıntılı olarak ele almaktadır (Bk. bibl).

Ezrakī, başta dedesi Ebül-Velîd Ahmed b. Muhammed olmak üzere İbrahim b. Muhammed ve Muhammed b. Yahya’dan rivayetlerde bulundu. İshak b. Ahmed el-Huzâî ile İbrahim b. Abdüssamed el-Hâşimî gibi bazı kişiler de ondan haber nakletmişlerdir.

Ezrakī’nin vefat tarihi kesin olarak belli değildir. Fâsî, onun Abbasî Halifesi Müntasır-Billâh devrinde (861-862) hayatta olduğunu kaydeder, ancak ölümüyle ilgili kesin bir tarih vermez. Kâtib Çelebi 223’te (838) öldüğünü söyler.


Fuat Sezgin’e göre ise 250’de (864) vefat etmiştir.

Ezrakī şöhretini Aħbâru Mekke ve mâ câǿe fîhâ mine’l-âŝâr adlı eserine borçludur. Daha çok dedesi Ahmed b. Muhammed’in rivayetlerine dayanan Aħbâru Mekke, siyasî ve sosyal bir tarih olmaktan çok şehrin yerleşim planı ve topografık yapısı, özellikle Kâbe ve hac menâsikine ait yerler hakkında geniş bilgi veren bir eserdir (Bk. AHBÂRU MEKKE).

BİBLİYOGRAFYA:

Ezrakī, Ahbâru Mekke (nşr. Rüşdî Sâlih Melhas). s. 31; nâşirin mukaddimesi, s. 11-15; İbn Sa‘d, et-Tabakât, III, 247; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 124-125; Sem‘ânî, Ensâb, I, 201; Kalkaşendî, Nihâyetü’l-ereb, Beyrut 1405/1985, s. 93; Fâsî, el-Ǿİkduś-semin, II, 49-50; III, 176; İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, I, 79; Sehâvî, el-ÎǾlân bit-tevbih, s. 279-281, 292, 329; Keşfü’z-zunün, I, 306; Brockelmann, GAL, I, 143, Suppl, I., 209; Ziriklî, el-AǾlâm, VII, 93; J. W. Fück, “Der Ahn Des Azraqi”, Studi Orientalistici in Onore di Giorgio Levi Della Vida, Roma 1956, I, 336-340; a.mlf., “Azrakī”, EI² (İng.), I, 826-827; Kehhâle, MuǾcemu’l-müǿellifîn, X, 198; F. Rosenthall. A Histoıy of the Müslim His-toriography, Leiden 1968, s. 43, 126, 164, 480; el-Kâmûsü’l-İslâmî, I, 77; “Ezrakî”, İA, IV, 442-443; Abdülkerim Özaydın, “Ahbâru Mekke”, DİA, I, 491-492.

Abdülkerim Özaydın