ESRÂRÜ’l-BELÂGA

أسرار البلاغة

Abdülkāhir el-Cürcânî’nin (ö. 471/1078-79) belâgatın beyan kısmına dair eseri.

IV. (X.) yüzyıl sonlarından itibaren yazılan Arap dili ve edebiyatına dair eserlerde belâgatla ilgili meselelere daha çok önem verildiği görülmektedir. Bu arada, belâgat ilminin beyan kısmı hakkında bilgi vermek ve onu kendi mantığı içinde tutarlı felsefî bir temele oturtmak için yazılan önemli eserlerden biri de Esrârü’l-belâġa’dır. Abdülkāhir el-Cürcânî eserinde faydalandığı kaynakları açıkça belirtmemekle beraber Sîbeveyhi, Câhiz, Müberred, Âmidî, Ebû Ali el-Fârisî ve Ebû Hilâl el-Askerî gibi âlimlerden nakillerde bulunmuş, bunun yanında görüşlerini açıklarken hem Câhiliye devri hem de İslâmî dönem şairlerinden çokça beyitler nakletmiştir. H. Ritter, Esrârü’l-belâġa neşrinde bu nakillerin kaynaklarını göstermeye çalışmıştır.

Cürcânî Esrârü’l-belâġa’da esasen belagatın beyan kısmının konuları olan teşbih, istiare, mecaz, temsil ve kinaye yanında bedî‘ ilminin meselelerinden cinas, seci ve tatbiki ayrıntılı bir şekilde işlemiştir. Kendi zamanındaki edebî tenkit ve belâgat anlayışı üzerinde durarak bu konuda gerçek anlamda ilmî düşüncenin eksikliğinden ve müelliflerin edebî sanatların temelini teşkil eden meselelerle meşgul olmamasından yakınır; böylece edebî zevkin hem öznel (sübjektif) hem de nesnel (objektif) yönlerini ele alan yeni bir ilim dalının (beyan) temellerini ortaya koyar. Esrârü’l-belâġa serikāt-ı şi‘riyye (intihal) konusu ile sona erer. Eserde bu konular belli bir düzen içinde ele alınmayıp dağınık şekilde anlatılmıştır. Bu haliyle eser, daha sonraki yüzyıllarda ortaya çıkan benzerleri gibi öğretici olmaktan çok nazarî olarak beyan ilminin temellendirilmesi maksadıyla kaleme alındığı intibaını vermektedir. Esrârü’l-belâġa’nın, müellifin Delâǿî-lü’l-iǾcâz’ı gibi bir plan uygulanmadan yazılması birtakım tekrar ve tedâhüllere yol açmış, bu sebeple Fahreddin er-Râzî esere yeni bir şekil vermiştir (bk. DELÂİLÜ’l-İ‘CÂZ).

İlk defa Muhammed Abduh’un tashihleri ve Reşîd Rızâ’nın açıklamaları ile basılan Esrârü’l-belâġa (Kahire 1320/1902) daha sonra Ahmed Mustafa el-Merâgī (Kahire 1367/1948), İngilizce uzun bir mukaddime ile H. Ritter (İstanbul 1954) ve Muhammed Abdülmün‘im el-Hafâcî (Kahire 1972) tarafından tahkik edilerek neşredilmiştir. Ofset usulüyle çeşitli baskıları yapılan bu neşirler içinde H. Ritter’in çalışmasının büyük bir emek mahsulü olduğunu belirtmek gerekir. Esrârü’l-belâġa H. Ritter tarafından Die Geheimnisse der Wortkunst (Asrār al-balāğa) des ǾAbdalqāhir al-Curcāni adıyla Almanca’ya (Wiesbaden 1959), Celîl-i Teclîl tarafından da Farsça’ya (Tahran 1361 hş.) tercüme edilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Abdülkâhir el-Cürcânî, Esrârü’l-belâğa (nşr. H. Ritter). İstanbul 1954, nâşirin mukaddimesi, s. 1-26; Serkîs, MuǾcem, I, 681; Şevki Dayf, el-Belâğa: tetavvür ve târîh, Kahire 1965, s. 190-219; Abdülazîz Atik, Fî Târîhi’l-belagati’l-ǾArabiyye, Beyrut, ts. (Dârü’n-Nehdati’l-Arabiyye), s. 253-258; Ahmed Matlûb, ǾAbdülkahir el-Cürcânî, Beyrut 1393/1973, s. 37-40; Bedevî Tabâne, el-Beyânü’l-ǾArabî, Kahire 1396/1976, s. 249-263; Sâmî Mekkî el-Ânî - Abdülvehhâb M. Ali el-Advânî, et-Mektebe: taǾrîf bi’l-mesâdiri’r-reǿîsiyye ve’l-müsâǾide fî dirâseti’l-luğa ve’l-edeb, Bağdad 1399/1979, s. 180-183; Mâzin el-Mübârek, el-Mûcez fî târîhi’l-belâğa, Dımaşk 1401/1981, s. 95-104; Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleyman, Kitâbetü’l-bahsi’l-Ǿilmî, Mekke 1983, s. 542-543; İhsan Abbas, Târîhu’n-nakdi’l-edebî Ǿinde’l-ǾArab, Beyrut 1404/1983, s. 429-438; M. Halefullah. “Nazarıyyetü ǾAbdilkâhir el-Cürcânî fî Esrâri’l-belâğa”, Mecelletü Külliyyeti’l-âdâb, II, İskenderiye 1944, s. 14-84; a.mlf., “Arap Edebiyatı: Edebî Tenkit Teorileri” (trc. Lamii Güngören), İslam Düşüncesi Tarihi (ed. M. M. Şerif - Mustafa Armağan), İstanbul 1991, III, 255-257; Celîl-i Teclîl, “ǾAbdülkâhir-i Cürcânî ve Esrârü’l-belâğa-i Û”, Neşriyye-i Dânişkede-i Edebiyyât u ǾUlûmi İnsânî-i Tebrîz, sy. 96, Tebriz 1349, s. 471-490; Hulûsi Kılıç, “Delâilü’l-i‘câz”, DİA, IX, 114-115.

Hulûsi Kılıç