el-MÜSNED

(المسند)

Müsned türü hadis kitaplarının Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) tarafından tasnif edilen ve günümüze kadar gelen en geniş örneği.

Ahmed b. Hanbel’in 200-228 (815-843) yıllarında 700.000 hadis arasından seçerek meydana getirdiği eser 904 kadar sahâbînin rivayetlerini ihtiva etmektedir. Bakī b. Mahled’in zamanımıza ulaşıp ulaşmadığı bilinmeyen el-Müsned’inin daha hacimli olduğu belirtiliyorsa da Ahmed b. Hanbel’in eseri müsned türünün elde mevcut en geniş örneğidir (bu iki eserin mukayesesi için bk. BAKœ b. MAHLED). Eser, günümüze İbn Hanbel’in oğlu Abdullah b. Ahmed ve onun talebesi Ebû Bekir Ahmed b. Ca‘fer el-Katîî’nin rivayetiyle gelmiştir. Keccî ve İbrâhim el-Harbî gibi âlimlerden ilim tahsil eden Katîî, Dârekutnî ve Hâkim en-Nîsâbûrî gibi muhaddislere hocalık yapan ve “Müsnidü’l-Irâk” diye tanınan bir hadis âlimi olup Ahmed b. Hanbel’in Kitâbü’z-Zühd ve Kitâbü Feżâǿili’ś-śaĥâbe adlı eserlerinin de râvisidir. el-Müsned denince akla ilk gelen eser Ahmed b. Hanbel’in bu çalışmasıdır. Zira el-Müsned’de Abdullah b. Ahmed’in babasından okumadığı halde ondan “vicâde” yoluyla elde ederek esere ilâve ettiği, ayrıca Katîî’nin eklediği rivayetler bulunmaktadır. Sıhhati tartışmalı olan bu hadislerin 10.000 kadar olduğu, el-Müsned’de sahâbe sözleriyle birlikte 40.000’e yakın rivayet bulunduğu eski kaynaklarda söylenmekteyse de hadisleri numaralanarak yapılan baskılarından el-Müsned’de 27.647 (Şuayb el-Arnaût neşri; Hamza Ahmed ez-Zeyn neşrine göre 27.519, Abdullah Muhammed ed-Dervîş neşrine göre 27.718, Beytü’l-efkâri’d-düveliyye’nin tek ciltlik neşrine göre 28.199) hadisin yer aldığı görülmektedir. Kitapta İslâm’a giriş tarihleri esas alınmak üzere önce aşere-i mübeşşerenin, ardından Ehl-i beyt, Hâşimoğulları, Mekkeli, Medineli, Kûfeli, Basralı, Suriyeli sahâbîlerin, eserin sonunda da ümmehâtü’l-mü’minîn ile diğer kadın sahâbîlerin rivayetleri ayrı bölümler halinde sıralanmıştır.

Müellif, el-Müsned’e öncelikle adâlet ve zabt sahibi râvilerin rivayetleriyle, bu tür rivayetlere ters düşmemekle beraber zabtı nisbeten zayıf râvilerin rivayetlerini almış, eserinde pek çok sahih hadis bulunduğuna dikkat çekmek için onu Resûlullah’ın sünnetinde ihtilâf edildiği zaman başvurulmak üzere kaleme aldığını, onda bulunmayan rivayetlerin delil olmayacağını söylemişse de Śaĥîĥayn ile bazı Sünen’lerde olup el-Müsned’de yer almayan, el-Müsned’de olup da diğerlerinde bulunmayan sahih rivayetler de mevcuttur. İbnü’l-Cevzî’nin el-Müsned’de on beş mevzû hadis bulunduğuna dair iddiasının doğru olmadığını göstermek, Zeynüddin el-Irâkī’nin el-Müsned’deki dokuz hadisin mevzû olduğuna dair kaleme aldığı el-Kelâm Ǿale’l-eĥâdîŝi’lletî tüküllime fîhâ bi’l-vażǾ ve hiye fî Müsnedi’l-İmâm Aĥmed adlı kitabındaki bazı hadisleri savunmak için İbn Hacer el-Askalânî el-Ķavlü’l-müsedded fi’ź-źebbi Ǿan Müsnedi Aĥmed adlı eserini yazmıştır. Bu konuda Nâsirüddin el-Elbânî’nin eź-Źebbü’l-Aĥmed Ǿan Müsnedi’l-İmâm Aĥmed (Beyrut 1999) adlı bir çalışması bulunmaktadır. İbn Hanbel, doğru sözlülüğü ve dindarlığı herkesçe kabul edilen güvenilir râvilerden hadis almayı prensip edindiği için eserinde mevzû hadislerin yer almaması tabii ise de uzun hapis hayatı ve bu hayatın getirdiği çeşitli rahatsızlıklar yüzünden kitabını düzenleyip temize çekmeye fırsat bulamamış, eserdeki mükerrerleri de önleyememiştir. Zehebî, el-Müsned’de delil olarak kullanılamayacak kadar zayıf rivayetlerin pek az, mevzû olduğu intibaını uyandıranların ise çok nâdir bulunduğunu söyler (AǾlâmü’n-nübelâǿ, XI, 329). Bir hadisi hocalarından duyduğu lafızlarla rivayet etmeye özen gösteren İbn Hanbel’in hayatı boyunca eserini tekrar gözden geçirdiği dikkate alınarak el-Müsned’deki sıhhati tartışılan rivayetlerin oğlu Abdullah ile Katîî’nin ilâvelerinden kaynaklandığı belirtilmiş olup bazı muhaddislerin mevzû dediği az sayıdaki çok zayıf rivayetin bu müdahaleden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Abdullah’ın, babasının yarım bıraktığı işi tamamlamak için sayfalar halinde derlenen el-Müsned’i sıraya koyarken ve babası dışındaki hocalarından duyduğu bazı hadislerle babasından duymadığı halde ona okuduğu bazı rivayetleri esere ilâve ederken bazı hatalar yapmış olması mümkündür. “Zevâidü Abdillâh” diye anılan bu ilâveler eserde “haddesenâ Abdullah” şeklinde geçmektedir. İbn Hanbel, iki yıl dört ay süren ağır hapis ve işkence döneminden sonra evinde beş yıl göz hapsinde tutulduğu, vefatından önceki on üç yıl boyunca iki oğlu Abdullah ile Sâlih ve yeğeni Hanbel b. İshak dışında kimseye hadis rivayet edemediği için el-Müsned’in tamamı sadece bu üç râvi tarafından rivayet edilmiştir.

el-Müsned’in Bombay’da başlayan ilk baskısının (1308) yarım kaldığı anlaşılmaktadır. Kenarında Müttakī el-Hindî’nin Münteħabü Kenzi’l-Ǿummâl’iyle birlikte Kahire’de altı cilt olarak yapılan neşri (1313 → 1389/1969) uzun yıllar ellerde dolaşmıştır. Ahmed Muhammed Şâkir, eseri yer yer şerhederek vefatından önce üçte birini on altı cilt halinde yayımlamış (Kahire 1369-1378/1949-1958), her cildin sonunda o ciltteki hadislerin konularına göre fihristlerini vermiştir. Hamza Ahmed ez-Zeyn yarım kalan bu çalışmayı tamamlamak istemiş, hadisleri şerhetmeden senedlerinin sahih, hasen veya zayıf olduğunu göstermiş, alfabetik ve konularına göre iki fihrist cildiyle birlikte eseri yirmi cilt halinde neşretmiştir (1416/1995). Abdullah Muhammed ed-Dervîş de merfû hadisleri harekeleyip eseri on cilt olarak yayımlamıştır (Beyrut 1411/1991). Şuayb el-Arnaût, çeşitli araştırmacılarla beraber eseri beş cildi hadis ve râvi fihristi olmak üzere elli cilt halinde neşretmiştir (Beyrut 1416-1421/1995-2001). Beytü’l-efkâri’d-düveliyye’de hadisler numaralanmak suretiyle el-Müsned tek cilt halinde basılmıştır (Riyad 1419/1998).

el-Müsned’deki hadisler ve râvileri çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Eseri İbnü’l-Cezerî el-Mesnedü’l-aĥmed fîmâ yeteǾallaķu bi-Müsnedi Aĥmed adıyla şerhetmiştir (Îżâĥu’l-meknûn, II, 481). İbnü’ş-Şemmâ‘ Ömer b. Ahmed el-Halebî’nin Muhammed b. Abdülhâdî es-Sindî tarafından yapılan şerhini ed-Dürrü’l-müneđđad min Müsnedi’l-İmâm Aĥmed adıyla ihtisar ettiği, Muhammed b. Ali es-Senûsî ve Ebü’l-Ferec el-Hatîb’in (ed-Dürrü ve’z-zeberced) birer muhtasarı bulunduğu kaydedilmektedir. el-Müsned’in üç râvi ile rivayet edilen hadislerini (sülâsiyyât) bilindiği kadarıyla önce Muhibbüddin İsmâil b. Ömer el-Makdisî (ö. 613/1216) derlemiştir. Ziyâeddin el-Makdisî’nin bu türdeki çalışmasını Seffârînî Şerĥu Ŝülâŝiyyâti Müsnedi’l-İmâm Aĥmed (Nefeŝâtü śadri’l-mükmed ve ķurretü Ǿayni’l-müsǾad) adıyla şerhetmiştir (nşr. Abdülkadir el-Arnaût, I-II, Dımaşk 1380; Beyrut 1391, 1399). Eşref b. Abdürrahîm de eŝ-Ŝülâŝiyyât fi’l-ĥadîŝi’n-nebevî: el-Kütübü’s-Sitte ve Müsnedü Aĥmed adlı çalışmasında (s. 141-315) el-Müsned’deki 331 sülâsî hadisi bir araya getirip tahkik etmiş (Beyrut 1407/1987), Nûreddin el-Heysemî, el-Müsned’de bulunup da Kütüb-i Sitte’de yer almayan hadisleri Ġāyetü’l-maķśad fî zevâǿidi Aĥmed (Müsned) adlı kitabında bablara göre sıralamıştır.


Eserdeki nâdir kelimelerin açıklanması için Gulâmu Sa‘leb’in Kitâbü Ġarîbi’l-ĥadîŝ maǾa şürûĥ Ǿalâ Müsnedi İbn Ĥanbel adlı bir eser kaleme aldığı, Süyûtî’nin ǾUķūdü’z-zeberced Ǿalâ Müsnedi’l-İmâm Aĥmed adlı eserinde (nşr. Ahmed Abdülfettâh Temmâm - Semîr Hüseyin Halebî, Beyrut 1407/1987) el-Müsned’deki bazı hadislerin i‘râbını yaptığı bilinmektedir. el-Müsned’i konularına göre tertip edenlerden İbn Züknûn diye de bilinen Ali b. Hüseyin b. Urve’nin çalışmasına el-Kevâkibü’d-derârî fî tertîbi Müsnedi’l-İmâm Aĥmed Ǿalâ ebvâbi’l-Buħârî adını verdiği ve eserine 120 ciltlik bir şerh yazdığı, İbn Züreyķ diye anılan Ahmed b. Muhammed el-Hanbelî’nin de eseri bablarına göre düzenlediği kaydedilmektedir. Ahmed b. Abdurrahman es-Sââtî, el-Fetĥu’r-rabbânî adlı eserinde sadece sahâbî râvileri zikrederek el-Müsned’in hadislerini fıkıh konularına göre sıralamış, eserin zeylinde oldukça faydalı bilgiler vererek İbn Hanbel tarafından tertip edilen rivayetlerle oğlu Abdullah ve Katîî tarafından ilâve edilen rivayetleri göstermiş, hadislerin senedlerini zikredip metinlerini kısaca şerhetmiş, rivayetlerin geçtiği diğer kaynakları göstermiş ve bu notlarına Bülûġu’l-emânî min esrâri’l-Fetĥi’r-rabbânî adını vermiştir (I-XXIV, Beyrut, ts. [Dâru ihyâi’t-türâsi’l-Arabî]). Muhammed Saîd b. Besyûnî Zağlûl de Fehârisü’l-Fetĥi’r-rabbânî adıyla eserin fihristini hazırlamıştır (Beyrut-Kahire 1410/1990). el-Müsned’deki rivayetlerin “etrâf”ı Hakkında İbn Hacer el-Askalânî’nin yazdığı İŧrâfü’l-müsnedi’l-muǾtelî bi-Eŧrâfi’l-Müsnedi’l-Ĥanbelî adlı eser önemlidir. Ebü’l-Kāsım İbn Asâkir, el-Müsned’de rivayetleri bulunan sahâbîleri Tertîbü esmâǿi’ś-śaĥâbe elleźîne aħrece ĥadîŝehüm Aĥmed b. Ĥanbel fi’l-Müsned adıyla alfabetik olarak sıralamış ve rivayetlerinin el-Müsned’in hangi bölümünde yer aldığını göstermiştir (nşr. Âmir Hasan Sabrî, Beyrut 1409/1989). el-Müsned’in râvileri üzerinde Ebü’l-Mehâsin el-Hüseynî el-İkmâl fî źikri men lehû rivâye fî Müsnedi’l-İmâm Aĥmed mine’r-ricâl sivâ men źükire fî Tehźîbi’l-Kemâl adlı bir çalışma yapmıştır (nşr. Abdülmu‘tî Emîn Kal‘acî, Mansûre 1409/1989). Onun et-Teźkire bi-maǾrifeti ricâli’l-kütübi’l-Ǿaşere’si de aynı konudadır. Yine bu konuda İbnü’l-Cezerî’nin el-Ķaśdü’l-aĥmed fî ricâli Müsnedi Aĥmed (Îżâĥu’l-meknûn, II, 227), İbn Hacer el-Askalânî’nin et-TaǾrîfü’l-ecved bi-evhâmi men cemaǾa min ricâli’l-Müsned (bu eserin bazı kaynaklarda et-TaǾrîfü’l-[TaǾrîfü’l-]evĥad şeklinde kaydedilmesi dikkatsizlik sonucu olmalıdır) adlı eserleri bulunduğu belirtilmektedir. M. Nâsırüddin el-Elbânî, el-Müsned’in Kahire 1313 neşrini esas alarak eserde rivayetleri bulunan sahâbîlerin alfabetik fihristini hazırlamış ve bu fihrist el-Müsned’in ofset baskısıyla birlikte yayımlanmıştır. Muhammed Saîd b. Besyûnî Zağlûl de el-Müsned’in Kahire (1313/1895) baskısını esas alıp iki fihristini hazırlamıştır (Beyrut 1405/1985, I-II, 1409/1989). Ayrıca Hamdî Abdülmecîd es-Selefî’nin Mürşidü’l-muħtâr ilâ mâ fî Müsnedi’l-İmâm Aĥmed b. Ĥanbel mine’l-eĥâdîŝ ve’l-âŝâr (I-IV, Beyrut 1405-1407/1984-1987), Sıdkī Muhammed Cemîl el-Attâr’ın Fehârisü Müsnedi’l-İmâm Aĥmed’i (I-II, 1412/1992), Abdullah Nâsır Abdürreşîd Rahmânî’nin el-Menhecü’l-esǾad fî tertîbi eĥâdîŝi Müsnedi’l-İmâm Aĥmed ve’l-Fetĥi’r-rabbânî ve şerĥihî li-Aĥmed Şâkir (I-IV, Riyad 1411/1991) adlı fihristleri burada zikredilmelidir.

el-Müsned’deki hadislerin çoğu, Kütüb-i Sitte ve bazı tanınmış muhaddislerin hadis kitaplarındaki rivayetleri derleyen el-Müsnedü’l-câmiǾ gibi eserlerde yer almaktadır (nşr. Beşşâr Avvâd Ma‘rûf v.dğr., I-XX, Beyrut-Küveyt 1413/1993). Ebû Mûsâ el-Medînî’nin Ħaśâǿiśü’l-Müsned (bk. bibl.) ve İbnü’l-Cezerî’nin el-MaśǾadü’l-aĥmed fî ħatmi Müsnedi’l-İmâm Aĥmed (bk. bibl.) adlı kitapları ile Âmir Hasan Sabrî’nin MuǾcemü şüyûħi’l-İmâm Aĥmed b. Ĥanbel fi’l-Müsned (Beyrut 1413/1993), el-Vicâdât fî Müsnedi’l-İmâm Aĥmed b. Ĥanbel’i (Beyrut 1416/1996) ve Abdullah b. Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’deki 229 zevâidini yirmi dokuz konu başlığı altında ve hadislerin sıhhatini değerlendirmek suretiyle Zevâǿidü ǾAbdillâh b. Aĥmed b. Ĥanbel fi’l-Müsned adıyla yayımladığı eseri (Beyrut 1410/1990) el-Müsned üzerinde yapılan diğer bazı çalışmalardır.

BİBLİYOGRAFYA:

Ahmed b. Hanbel, Müsned (nşr. Şuayb el-Arnaût v.dğr.), Beyrut 1416/1995, neşredenin girişi, I, 56-104; Ebû Mûsâ el-Medînî, Ħaśâǿiśü’l-Müsned (ŦalâǿiǾu’l-Müsned içinde, nşr. Ahmed Muhammed Şâkir), Kahire, ts. (Mektebetü’t-türâsi’l-İslâmî), s. 3-11; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XI, 329; İbnü’l-Mülakkın, el-Bedrü’l-münîr fî taħrîci eĥâdîŝi’ş-Şerĥi’l-kebîr (nşr. Cemâl Muhammed es-Seyyid), Riyad 1414, I, 395-399; İbnü’l-Cezerî, el-MaśǾadü’l-aĥmed fî ħatmi Müsnedi’l-İmâm Aĥmed (ŦalâǿiǾu’l-Müsned içinde, nşr. Ahmed Muhammed Şâkir), Kahire, ts. (Mektebetü’t-türâsi’l-İslâmî), s. 12-41; Keşfü’ž-žunûn, II, 1680; Îżâĥu’l-meknûn, I, 450; II, 227, 481; M. Zubayr Sıddiqi, Hadis Edebiyatı Tarihi (trc. Yusuf Ziya Kavakcı), İstanbul 1966, s. 85-88; Sezgin, GAS, I, 504-506; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), IV, 280; MaǾa’l-Mektebe, s. 403-405; Haldûn el-Ahdeb, Esbâbü iħtilâfi’l-muĥaddiŝîn, Cidde 1407/1987, II, 646-656; Mücteba Uğur, Hadis İlimleri Edebiyatı, Ankara 1996, s. 202-203; Muhammed Abdürraûf, “Ahmed b. Hanbel’in Müsned’i” (trc. Mücteba Uğur), Diyanet Dergisi, XIV/1, Ankara 1975, s. 21-33.

M. Yaşar Kandemir