el-MUHASSAL

(المحصّل)

Fahreddin er-Râzî’nin (ö. 606/1210) kelâma dair eseri.

Müellif kitabının mukaddimesinde, âlim ve hakîmlerden oluşan bir grubun kendisinden kelâm ilminin temel ilkelerini içeren muhtasar bir eser yazmasını talep ettiklerini belirtmektedir. Bazı yazma nüshalarında (meselâ bk. Köprülü Ktp., nr. 851; Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 2152; Konya Yûsuf Ağa Ktp., nr. 5082/1) kitabına el-Muĥaśśal adını verdiği kaydedilmektedir.


Eser üzerine şerh yazanlardan Nasîrüddîn-i Tûsî de Râzî’nin çalımasını el-Muĥaśśal olarak zikretmektedir (Telħîśü’l-Muĥaśśal, s. 15-16). Bir kısım nüshaların mukaddimesinde ise kitabın adı el-Envârü’l-Ķıvâmiyye fî esrâri’l-kelâmiyye şeklinde yazılmıştır. Bu nüshalarda eserin Kıvâmüddin İzzülmelik diye nitelendirilen bir kişiye ithaf edildiğinin belirtilmesinden hareketle ikinci ismin daha doğru olduğunu söylemek mümkündür (sözü edilen nüshalar hakkında bk. Atay, XXVI [1983], s. 11). Kitabın adı Kâtib Çelebi tarafından Muĥaśśalü efkâri’l-müteķaddimîn ve’l-müteǿaħħirîn mine’l-ĥükemâǿi ve’l-mütekellimîn şeklinde kaydedilmiş (Keşfü’ž-žunûn, II, 1614), matbu nüshalarda ise baştaki dört kelimeden sonra mine’l-Ǿulemâǿ ve’l-ĥükemâǿ ve’l-mütekellimîn biçiminde yazılmıştır.

Eser dört bölümden (rükün) oluşmaktadır. “Kelâm ilminin rükünleri” başlığını taşıyan ve epistemolojiye ayrılan birinci bölüm üç mukaddimeden meydana gelmektedir. Birinci mukaddimede tasavvur ve tasdik kategorisindeki idrak ele alınmış, duyu yoluyla edinilen bilgilerle apaçık bilgilere (hissiyyât, bedîhiyyât) yönelik kabul, red ve eleştiri konumundaki görüşlere yer verilmiştir. İkinci mukaddime istidlâl, üçüncü mukaddime delil bahsini içermektedir. Varlık konusuna tahsis edilen ikinci bölümde bilinenler mevcûd ve ma‘dûm gruplarına ayrıldıktan sonra ma‘dûm hakkında Sünnî kelâmcılarla felâsife ve Mu‘tezile’nin görüşleri işlenmiş, ardından mevcûd vâcip ve mümkin kısımlarına bölünerek her birinin özelliklerine temas edilmiştir. Daha sonra filozofların mümkin anlayışı belirtilmiş, kelâmcıların yaratılmış telakkisi ele alınarak cevher, araz ve cisim üzerinde durulmuş, bu arada ilim, akıl, kudret, irade gibi özelliği bulunan arazlara değinilmiş, ardından cisimlerin, dolayısıyla âlemin hudûsuna geçilmiş, bu konuda felâsife ve Mu‘tezile gibi farklı görüş sahipleriyle olan tartışmalara yer verilmiştir. Eserin üçüncü bölümü ilâhiyyâta tahsis edilmiş olup zât, Allah’ın sıfatları, fiilleri ve isimleri olmak üzere dört kısma ayrılmıştır. Birinci kısımda Allah’ın varlığı hudûs ve imkân delilleriyle ispat edilmeye çalışılmış, ikincisinde ilâhî sıfatlar selbî ve sübûtî grupları halinde zikredilmiş, üçüncü kısımda fiilî sıfatlar anlatılmış, hüsün ve kubuh ile vücûb alellah meseleleri işlenmiştir. Dördüncü kısım birkaç satırdan ibaret olup burada bir şeyin ismiyle mahiyeti arasındaki münasebete değinilerek zât-ı ilâhiyyeye teorik olarak nihayetsiz isimlerin nisbet edilebileceği belirtilmiştir. Sem’iyyât konularına ayrılan dördüncü bölüm dört kısım halinde düzenlenmiştir. Birinci kısımda nübüvvet bahsi mûcize ve ismet sıfatı çerçevesinde ele alınmış, ikincisinde haşr-i cismânî ve ayrıca büyük günah işleyenlerin uhrevî sorumluluğu tartışılmış, üçüncü kısımda “esmâ ve ahkâm” başlığı altında imanın tarifi ve unsurları gibi bazı meselelere değinilmiştir. Dördüncü kısımda daha çok Şîa gruplarının telakkilerine yer verilerek imâmet meselesine bakış yapılmıştır. Kitap, Keysâniyye ile Zeydiyye’nin tâli fırkaları ve İmâmiyye’nin imâmetle ilgili bazı görüşlerinin değerlendirilmesiyle sona ermektedir.

el-Muĥaśśal’ı müellifin el-Meŧâlibü’l-Ǿâliye adlı eserinin muhtasar şekli kabul etmek mümkündür. Râzî bu çalışmasında daha çok filozoflarla, ayrıca Mu‘tezile ve Kerrâmiyye gibi mezheplerle olan ihtilâflı konulara yer vermiştir. Diğer teliflerinde olduğu gibi bu kitabında da ayrıntılı bir iç sistem kullanmış, meselelerin genel konumunu zihinde zaptedip işlenişin seyrini takip etmeyi güçleştirmiştir. Ebû Mansûr el-Mâtürîdî’yi ve mensuplarını bildiği, tefsirinde onun Teǿvîlâtü’l-Ķurǿân’ına atıflar yaptığı halde muhaliflere karşı Sünnî kelâmın müşterek anlayışının zikredilmesi sırasında sadece Eş‘arîler’i kastederek “bizim ashabımız, bizden başka bütün fırkalar” ifadelerine yer vermiş (s. 178, 189), bu davranışı yüzünden Nasîrüddîn-i Tûsî’nin eleştirilerine mâruz kalmıştır (Telħîśü’l-Muĥaśśal, s. 178). el-Muĥaśśal felsefî konuları kelâma dercetme ve iç plan açısından Seyfeddin el-Âmidî, Beyzâvî, Adudüddin el-Îcî ve Teftâzânî gibi âlimleri etkilemiştir.

Eserin çeşitli kütüphanelerde birçok nüshası bulunmaktadır. Bunlar arasında Süleymaniye (Ayasofya, nr. 2351; Cârullah Efendi, nr. 1261; Fâtih, nr. 2901), Topkapı Sarayı Müzesi (III. Ahmed, nr. 3199), Konya Yûsuf Ağa (nr. 5082/1) kütüphaneleriyle Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’deki (Teymur, nr. 268) nüshalarını zikretmek mümkündür. Eser tesbit edilebildiği kadarıyla iki defa Nasîrüddîn-i Tûsî’nin şerhiyle birlikte basılmıştır (Kahire 1323; Tâhâ Abdürraûf Sa‘d’ın tashihiyle [bk. bibl.]). Arthur Stanley Tritton, ilk baskı ile British Museum’da bulunan (MS, Or., nr. 3753) nüsha arasındaki farkları içeren bir liste yayımlamıştır (bk. bibl.). Kitabın her iki baskısı da başarılı değildir. Hüseyin Atay eseri önce Kelâma Giriş [el-Muhassal] adıyla Türkçe’ye çevirmiş (Ankara 1978, s. 202), daha sonra neşrini gerçekleştirmiştir (Kahire 1991).

Müellifinin meşhur olması yanında felsefî konuların kelâma dercedilmesi, ayrıca şerh ve hâşiye türü eserlere ilgi gösterilmesinin başlangıç dönemine rastlaması gibi sebeplerle el-Muĥaśśal âlimlerin ilgisini çekmiş ve üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Kitabın ilk şârihi Râzî’nin talebelerinden İbrâhim b. Ali es-Sülemî olup şerhi el-Muĥaśśal’ın üçüncü bölümünün başlarına kadar olan kısmını içermektedir (Râgıb Paşa Ktp., nr. 792). İbn Ebü’l-Hadîd’in ta‘likatı sondan biraz eksiktir (İÜ Ktp., AY, nr. 3297). İsâmüddin el-İsferâyînî eser için bir şerh, Tâceddin İbnü’t-Türkmânî bir ta‘lik kaleme almıştır. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Telħîśü’l-Muĥaśśal’ı Naķdü’l-Muĥaśśal diye de anılmaktadır. Bu adlandırmadan da anlaşılacağı üzere eser (Keşfü’ž-žunûn, II, 1974) daha çok eleştiri niteliğinde bir çalışmadır (TSMK, III. Ahmed, nr. 669; Kahire 1323, el-Muĥaśśal ile birlikte; Kahire, ts. Telħîśü’l-Muhaśśal


üzerine İbn Kemmûne ve daha başkaları tarafından çalışmalar yapılmıştır (a.g.e., II, 1614). Ali b. Ömer el-Kâtibî’nin de el-Mufaśśal fî şerĥi’l-Muĥaśśal adlı bir eseri mevcuttur (Râgıb Paşa Ktp., nr. 791; Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 659). İbn Haldûn’un Lübâbü’l-Muĥaśśal fî uśûli’d-dîn’i, adından da anlaşılacağı üzere, el-Muĥaśśal’ın özeti niteliğindedir (bk. DİA, XIX, 541).

BİBLİYOGRAFYA:

Fahreddin er-Râzî, el-Muĥaśśal (nşr. Tâhâ Abdürraûf Sa‘d), Kahire, ts. (Mektebetü’l-külliyyâti’l-Ezheriyye); a.mlf., Kelâma Giriş [el-Muhassal] (trc. Hüseyin Atay), Ankara 1978, s. 5-12; Nasîrüddîn-i Tûsî, Telħîśü’l-Muĥaśśal (Fahreddin er-Râzî, el-Muĥaśśal içinde, nşr. Tâhâ Abdürraûf Sa‘d), s. 15-16, 178; İbn Haldûn, Lübâbü’l-Muĥaśśal fî uśûli’d-dîn (nşr. Refîk el-Acem), Beyrut 1995, neşredenin girişi, s. 18-22; Keşfü’ž-žunûn, II, 1614, 1974; A. Schmölders, Essai sur les écoles philosophies, Paris 1842 → (ed. Fuat Sezgin), Frankfurt 1999, s. 88; Brockelmann, GAL, I, 405; Suppl., I, 924; A. S. Tritton, “Al-Muĥaśśal by Muĥammad b. ‘Umar ar-Rāzī”, Oriens, XVIII-XIX (1967), s. 335-346; Hüseyin Atay, “Dirâse muķārene beyne şurrâĥi’l-Muĥaśśal ve mevķıfü Faħriddîn er-Râzî min Ǿilmi’l-kelâm”, AÜİFD, XXVI (1983), s. 1-58; Süleyman Uludağ, “İbn Haldûn”, DİA, XIX, 541.

İlyas Çelebi