el-MU‘TEMED

(المعتمد)

Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin (ö. 436/1044) usûl-i fıkha dair eseri.

Tam adı Kitâbü’l-MuǾtemed fî uśûli’l-fıķh olan eser, Kādî Abdülcebbâr’ın el-Muġnî’sinin fıkıh usulüyle ilgili bölümünden sonra Mu‘tezile âlimlerinin usulü’l-fıkıh konusundaki görüşleri hakkında günümüze ulaşmış en önemli kaynak olması yanında mütekellimîn metoduyla yazılan fıkıh usulü kitaplarının dayandığı dört temel eserden biridir (diğerleri Kādî Abdülcebbâr’ın el-ǾUmed’i, İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’nin el-Burhân’ı ve Gazzâlî’nin el-Müstaśfâ’sıdır). İsnevî, Fahreddin er-Râzî’nin el-Maĥśûl adlı kitabında genellikle Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin el-MuǾtemed’i ile Gazzâlî’nin el-Müstaśfâ’sı dışına çıkmadığını, bazan bunlardan nakiller yaptığını, hatta bu iki kitabı ezberlemiş olduğu yönünde bir rivayet bulunduğunu ifade eder (Nihâyetü’s-sûl, I, 4).

Müellif, daha önce hocası Kādî Abdülcebbâr’ın el-ǾUmed adlı eserini şerhettiği halde gerek metnin sistematiğini gerekse ele alınan bazı konuların fıkıh usulü kitaplarında yer almasını tasvip etmediği için yeni bir eser telif etme ihtiyacı duyduğunu belirtir. Ona göre özellikle ayrı bir ilim olan kelâma ait meselelere bu kitaplarda yer verilmesi uygun değildir; zira usûl-i fıkıhla meşgul olacak kimselerin zaten bu ilmi belli bir seviyeye kadar bilmesi gerekir; eğer bu şartı taşımıyorlarsa usul kitaplarına serpiştirilecek kelâm bilgilerinin onlara bir şey kazandırması mümkün değildir (el-MuǾtemed, I, 7).

Kitabın sistematiğini baş tarafta müstakil bir bölümde gerekçeli olarak açıklayan müellif sırayla şu konuları ele almaktadır: Usûl-i fıkhın tarifi ve muhtevası; kelâm (söz) ve taksimi, hakikat, mecaz, edatlar; emir-nehiy; umum-husus, bunlarla bağlantılı bazı yorum kuralları; mücmel-mübeyyen; mükelleflerin fiilleri ve Hz. Peygamber’in fiillerine bağlanacak sonuçlar; nâsih-mensuh; icmâ; haber çeşitleri; kıyas ve ictihad; hazr (yasak) ve ibâha; müftî ve müsteftî.

el-MuǾtemed’i ilmî bir değerlendirmeye tâbi tutan Abdülvehhâb Ebû Süleyman’ın eserle ilgili tesbit ve düşünceleri şöylece özetlenebilir: Konunun felsefî ve kelâmî boyut kazandığı durumlarda yer yer anlaşılmasında güçlük olsa da genellikle eser sağlam ve açık bir üslûpla kaleme alınmış olup ictihad, tahlil, metot ve sunuş açılarından başlı başına bir ekol sayılır. Sunuş biçimi konunun özelliğine göre değişiklik göstermektedir. Üzerinde ihtilâf bulunmayan hususlarda bilgilendirme ve tahlille yetinilmekte, hatta bazı başlıklar içeriği özetleyici nitelikte olmaktadır. İhtilâf bulunan konularda ise başta Mu‘tezile âlimlerinin görüşü olmak üzere değişik görüşler, dayandıkları deliller, karşı görüşler ve delilleri, ardından bu delillere verilen cevaplar kaydedilmektedir. Müellif, eserin başında kelâm meselelerinin fıkıh usulünde değil kendi yerinde incelenmesi gerektiğini savunduğu halde bazı meseleleri hüsün kubuh konusundaki Mu‘tezile anlayışına uygun biçimde ele alabilmek için kendisi yer yer bu önerisine riayet etmemiştir. Başkalarının fikirlerini aktarmakla yetinmeyen Ebü’l-Hüseyin, Mu‘tezile imamlarınca ortaya konanlar dahil olmak üzere katılmadığı görüşleri tenkit etmekte, kendi kanaatini ve önerisini belirtmektedir. el-MuǾtemed, müellifin düşünce hürriyetine önem veren müctehid bir âlim olduğunu gösteren çeşitli örnekler ihtiva eder. Fakat onun bu tavrı özellikle tutucu Mu‘tezile mensuplarınca hoş karşılanmadığından eserlerine gereken değer verilmemiştir. Öte yandan el-MuǾtemed genel olarak Mu‘tezile mezhebinin, özel olarak da Kādî Abdülcebbâr’ın görüşlerini günümüze taşıyan orijinal bir kaynak olması bakımından bu mezhebe ait eserlerin kaybolmasından kaynaklanan ilmî boşluğu doldurmada ayrı bir öneme sahiptir (el-Fikrü’l-uśûlî, s. 224-262).

Ahmed Bekîr (I. cildin kapağında yanlışlıkla Muhammed Bekr yazılmıştır) ve Hasan Hanefî’nin yardımıyla Muhammed Hamîdullah tarafından tahkik edilip iki cilt halinde yayımlanan kitabın (sonunda Dımaşk 1384-1385/1964-1965), müellifin el-MuǾtemed’e zeyil olarak kaleme aldığı Kitâbü Ziyâdâti’l-MuǾtemed adlı bir risâlesiyle usûl-i fıkha dair müstakil bir eser şeklinde kaleme aldığı Kitâbü’l-Ķıyâsi’ş-şerǾî adlı eseri de yer almaktadır. Eserin başına Muhammed Hamîdullah tarafından Fransızca olarak kaleme alınan ve fıkıh usulü, Mu‘tezile, müellif ve eseri hakkında önemli bilgiler içeren bir giriş konmuştur. Kitabın ilmî esaslara riayet edilmeden Halîl el-Meys tarafından yapılmış ikinci bir neşri daha bulunmaktadır (Beyrut 1983). Ayrıca icmâ kısmını Marie Bernand doktora çalışmasının bir bölümü olarak Fransızca’ya tercüme etmiştir (Paris 1970).

BİBLİYOGRAFYA:

Ebü’l-Hüseyin el-Basrî, el-MuǾtemed (nşr. Muhammed Hamîdullah), Dımaşk 1384-85/1964-65, I-II; ayrıca bk. neşredenin girişi, I, 1-46; Fahreddin er-Râzî, el-Maĥśûl (nşr. Tâhâ Câbir el-Alvânî), Riyad 1399/1979, neşredenin girişi, I, 58; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVII, 587-588; İsnevî, Nihâyetü’s-sûl, I, 4; İbn Haldûn, Muķaddime, III, 1065; Keşfü’ž-žunûn, II, 1732; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, III, 259; Brockelmann, GAL Suppl., I, 669; Abdülvehhâb Hallâf, İslam Hukuk Felsefesi: İlmü usûli’l-fıkh (trc. Hüseyin Atay), Ankara 1973, tercüme edenin girişi, s. 86-87; Abdullah Mustafa el-Merâgī, el-Fetĥu’l-mübîn, Beyrut 1394/1974, I, 236; Sezgin, GAS (Ar.), II, 415; Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleyman, Kitâbetü’l-baĥŝi’l-Ǿilmî, Cidde 1403/1983, s. 433; a.mlf., el-Fikrü’l-uśûlî, Beyrut 1404/1984, s. 199-200, 224-262; Tayyib Okiç, “Dımaşk’daki Fransız Enstitüsünün Son İslami Neşriyatı”, AÜİFD, XIV (1966), s. 283-288; Muhammed Hamidullah, “Usûl al-Fıkh’ın Tarihi”, İTED, II/1 (1956-57), s. 7-8.

Ahmet Akgündüz