el-FİTEN ve’l-MELÂHİM

الفتن والملاحم

Nuaym b. Hammâd’ın (ö. 228/843) fiten ve melâhime dair eseri.

Fiten ve melâhim*le ilgili rivayetlerin herhangi bir değerlendirmeye tâbi tutulmadan bir araya getirildiği eser kendi alanında kaleme alınmış ilk kitap olup Nuaym’ın talebelerinden Abdurrahman b. Hâtim el-Murâdî tarafından rivayet edilmiştir. Eserde konular sistematik açıdan iyi sayılmayacak bir şekilde ve zaman zaman tekrarlanmak suretiyle işlenmiştir. Kitap on bölümden (cüz) meydana gelmektedir. Birinci bölümde Hz. Peygamber’den sonra meydana gelecek fitne*lerle bunların tarihleri; ikinci bölümde fitne anında yapılması gereken şeyler, bazı sahâbîlerin gördükleri fitnelerden sonra duydukları pişmanlık, halifelik ve halifeler; üçüncü bölümde Emevîler ve Abbasîler dönemindeki fitneler, Abdullah b. Zübeyr fitnesi ve bunların mücadelesi; dördüncü bölümde Şam’da meydana gelecek olaylara dair haberler; beşinci bölümde Mehdî’nin ismi, nesebi, özellikleri, ortaya çıkışı ve ömrü; altıncı bölümde İstanbul’un fethi; yedinci ve sekizinci bölümlerde deccâl, Hz. Îsâ, Ye’cûc ve Me’cûc; dokuzuncu ve onuncu bölümlerde dâbbetü’l-arz ve diğer bazı kıyamet alâmetleriyle Habeşliler ve özellikle Türkler hakkındaki olumsuz rivayetler zikredilmektedir.

Eser, ihtiva ettiği rivayetler bakımından bir hadis kitabı olmaktan çok bir tarih kitabı mahiyeti taşımaktadır. Nitekim bazı muhaddislerin Nuaym b. Hammâd hakkındaki değerlendirmeleri de bunu doğrular niteliktedir. Ebû Arûbe, Nuaym’ın durumunun “biraz karanlık” olduğunu söylemekte, Nesâî de onun rivayetlerinin hüccet kabul edilemeyeceğini bildirmektedir. Zehebî, Nuaym’ın bir “ilim deryası” olduğunu kabul etmekle birlikte rivayetlerini benimseyemediğini belirtmekte ve eserinde pek çok münker ve kabul edilmesi imkânsız rivayet bulunduğunu kaydetmektedir (AǾlâmü’n-nübelâǿ, X, 600, 609). Kurtubalı muhaddis Mesleme b. Kāsım da bu görüşe katılmaktadır (İbn Hacer, X, 462).

el-Fiten ve’l-melâĥim’de Hz. Peygamber’e nisbet edilen rivayetlerin sayısı pek az olup gayb ile ilgili konularda bile sahâbe ve tabiînin görüşleri nakledilmiştir (s. 169-171, 185). Nitekim Abbasî


döneminin sonu ve Türkler’in ortaya çıkışıyla ilgili rivayetlerin derlendiği bir yerde (s. 127) zikredilen on sekiz haberden sadece dördü, Mehdî’nin ortaya çıkışıyla ilgili konuda da (s. 205-207) yirmi iki haberden sadece ikisi Hz. Peygamber’e nisbet edilmiş, diğerleri sahâbe, tabiîn ve daha sonraki dönem âlimlerinin sözleri olarak yer almıştır.

Kütüb-i Sitte müelliflerinin kendisinden pek az rivayette bulunduğu Nuaym b. Hammâd’ın asırlar boyunca ilgisiz kalınan bu eseri Süheyl Zekkâr tarafından yayımlanmıştır (Dımaşk 1991; Beyrut 1414/1993). Çalışmasında eserin British Museum ve Âtıf Efendi Kütüphanesi’ndeki nüshalarını esas alan nâşirin Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndeki nüshayı (nr. 2594) görmediği anlaşılmaktadır. İbn Tâvûs, İmâmiyye Şîası’nın Mehdî’si hakkında kaleme aldığı el-Melâĥim ve’l-fiten fî žuhûri’l-ġāǿibi’l-muntažar (Beyrut 1408/1988) adlı eserinde Nuaym b. Hammâd’ın kitabını özetlemiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Nuaym b. Hammâd, Kitâbü’l-Fiten (nşr. Süheyl Zekkâr), Dımaşk 1991; İbn Ebû Hâtim, el-Cerĥ ve’t-taǾdîl, VIII, 463-464; İbn Adî, el-Kâmil, VII, 2482-2485; Kelâbâzî, Ricâlü Śaĥîĥi’l-Buħârî, II, 753; Hatîb, Târîħu Baġdâd, XIII, 306-314; İbn Asâkir, Târîħu Dımaşķ, XVII, 605-611; İbn Tâvus, el-Melâĥim ve’l-fiten, Beyrut 1408/ 1988, s. 24; Mizzî, Tehźîbul-Kemâl, XXIX, 366-480; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, X, 597-612; İbn Hacer, Tehźîbü’t-Tehźîb, X, 462; a.mlf., Taķrîbü’t-Tehźîb, II, 305; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, XIII, 97; Ziriklî, el-AǾlâm, VIII, 353; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 49; Sezgin, GAS (Ar.), I, 196-197.

Ali Akyüz