EDÎB-i PÎŞÂVERÎ

أديب پيشاوري

Seyyid Ahmed b. Şihâbiddîn Rezevî (ö. 1844-1930)

Afgan asıllı İran şairi.

1260’ta (1844) bugün Pakistan sınırları içinde kalan Peşâver (Pîşâver) civarında doğdu. Seyyid Şah Baba adıyla tanınan babasının ünlü sûfî Şehâbeddin es-Sühreverdî’nin (ö. 632/1234) soyundan geldiği rivayet edilir. İlk öğrenimini yaptığı sırada babası ve akrabalarından bir kısmı İngilizler’le Afgan kabileleri arasındaki savaşta öldürüldü. Annesinin ısrarı üzerine gittiği Kâbil’de tanınmış bazı bilginlerin öğrencisi oldu. İlk öğrenimini Kâbil’de tamamlayan Edîb Gazne’ye giderek meşhur şair Senâî’nin türbesinin bulunduğu Bâğ-ı Fîrûze’de iki buçuk yıl kaldı ve meşhur âlimlerden ders aldı. Oradan ayrılıp bir süre Herat ve Türbet-i Câm’da kaldıktan sonra Meşhed’e gitti. Meşhed’de Mirza Abdurrahman ve Gulâm Hüseyin gibi hocalardan riyâziye okudu ve edebî ilimlerle ilgili dersler aldı. 1287’de (1870) Sebzevâr’a geçti; şehrin ünlü bilginlerinden Hâdî-i Sebzevârî’den ve onun oğlu Molla Muhammed’den faydalandı. Sonra Meşhed’e döndü. Burada Mirza Ca‘fer Medresesi’nde müderris oldu ve bilginler çevresinde Edîb-i Hindî diye anıldı. 1884’te Tahran’a gitti; Nâsırüddin Şah tarafından iyi karşılanan Edîb ölümüne kadar Tahran’da yaşadı. 3 Safer 1349’da (30 Haziran 1930) burada vefat etti ve Şeyh Abdülazîm Mezarlığı’nda İmamzâde Abdullah’ın türbesine gömüldü.

Ana dili Peştuca olmakla birlikte Farsça ve Arapça’yı da çok iyi bilen ve güçlü hâfızası ile tanınan Edîb’in 20.000 beyti bulan şiirleri arasından seçilmiş Farsça 4200, Arapça 370 beyitten oluşan divanı ölümünden üç yıl sonra dostu Ali Abdürresûlî tarafından Dîvân-ı Kasâid ü Gazeliyyât-ı Fârsî ve Arabî adıyla yayımlanmıştır (Tahran 1312 hş.). Divandaki otuz yedi kasidenin on ikisi, Alman Kayseri II. Wilhelm ve I. Dünya Savaşı’nın değerlendirilmesiyle ilgilidir. Bunun dışında çocukluğunda karşılaştığı olaylar dolayısıyla İngiliz düşmanlığı, RusJapon savaşı, İran ve Hindistan’da meydana gelen olaylar, vatanseverlik, İslâmcılık gibi konuları da dile getirmiştir. Edîb II. Wilhelm için ayrıca Kaysernâme adlı 14.000 beyitlik bir mesnevi yazmıştır. Henüz basılmamış olan bu mesnevide Almanlar’a duyduğu hayranlıkla İngilizler’e karşı beslediği kin ve nefreti dile getirmiştir.

Edîb-i Pîşâverî bu manzum eserlerinden başka Muhammed b. Hüseyin el-Beyhakī’nin Târîh-i Beyhakīa adlı eserini yayıma hazırlamıştır. Hattat Muhammed Hasan Gulpâyegânî’nin istinsah ettiği eser taş basması olarak Tahran’da yayımlanmıştır (1305/1887-88). Onun bu tarihle ilgili şerhi ise eserin Saîd-i Nefîsî tarafından hazırlanan baskısının


(Tahran 1319-1332 hş./1940-1953) açıklamalar bölümünü oluşturan III. cildine alınmıştır. Edîb’in, İbn Sînâ’nın Kitâbü’l-İşârât ve’t-tenbîhât adlı eserinin Farsça çevirisi ise yarım kalmıştır.

Edîb-i Pîşâverî, eski şairler neslinden olmasına rağmen klasik konuları bir yana bırakarak eski kalıplar içinde sosyal ve siyasî yönü ağır basan temaları işlemeye yönelmiş ve bu hususta öncü olmuştur. Dile hâkimiyeti ve zengin bilgi birikimi sayesinde maksadını kalıplaşmış ifadeler yerine alışılmamış kelimeler ve tumturaklı cümlelerle anlatmayı tercih etmiştir. Şairane zevk ve akıcılıktan yoksun olmakla birlikte son derece fasih ve sağlam olan şiirlerini şiir erbabı bile anlamakta güçlük çektiği için nâşir divanının neşrinde birçok kelimenin açıklamasını yapma gereğini duymuştur.

BİBLİYOGRAFYA:

Hânbâbâ, Fihrist, s. 473, 680, 1499, 3299; a.mlf., Müellifîn-i Kütüb-i Çâpî-i Fârsî vü Arabî, Tahran 1340 hş. I, 351-352; Yahyâ Âryanpûr, Ez Sabâ tâ Nîmâ, Tahran 1350, II, 317-322; Mahmûd Hidâyet, Gülzâr-ı Câvîdân, Tahran 1353, I, 83-84; Ferheng-i Fârsî, V, 111; DMF, I, 77; D. J. Irani, Poets of the Pahlavi Regime, Bombay 1933, s. 5-19; Muhammed-i İshâk, Sühanverân-ı Îrân der Asr-ı Hâzır, Dehli 1933, I, 1-8; Reşîd Yâsemî, Edebiyyât-ı Muâsır, Tahran 1937, s. 10-13; Seyyid Muhammed Bâkır Burkaî, Sühanverân-ı Nâmî-i Muâsır, Tahran 1329 hş./1950, I, 1-2; Rypka, ILG, s. 356-357; Büzürg-i Alevî, Geschichte und Entwicklung der modernen Persischen Literatur, Berlin 1964, s. 34-35; F. Machalski, La littérature de l’Iran contemporain, Krakow 1965, I, 42-48; Dihhudâ, Lugatnâme, III, 1581-1582; L. P. Elwell-Sutton, “Adıb Pıshawarı”, EI² Suppl. (İng.), s. 41; Munibur Rahman, “Adıb Pısaavarı”, EIr., I, 460.

Mehmet Kanar