EDÎB-i NÎŞÂBÛRÎ, Şeyh Abdülcevâd
شيخ عبد الجواد أديب نيشابوري
(ö. 1865-1926)
İranlı âlim ve şair.
Nîşâbur’da doğdu. Asıl adı Abdülcevâd olup Molla Abbâs-i Şîrâzî adlı bir çiftçinin oğludur. Dört yaşında iken yakalandığı çiçek hastalığından sonra bir gözünü kaybetti, diğerinin de görme gücü azaldı. Ancak bu durum ondaki öğrenme tutkusuna engel olamadı. Nîşâbur’da başladığı öğrenimini on altı yaşlarında tamamladı. İran ve Arap dili ve edebiyatlarının yanı sıra felsefe, mantık, kelâm, tıp, astronomi okudu. 1880’de Meşhed’e giderek Hayrâthan Medresesi’ne yerleşti. Bir süre Fâzılhan Medresesi’nde kaldı. Bu medresede kendini yetiştirdikten sonra ders vermeye başladı. Ardından ömrünün otuz yılını geçirdiği Nevvâb Medresesi’ne taşındı. Hayatının yaklaşık kırk yılını, aralarında Mevlânâ ile ilgili araştırmalarıyla tanınan Bedîüzzaman Fürûzanfer, şair ve yazar İrec Mirza’nın da bulunduğu âlimleri yetiştirmekle geçirdi. İrec Mirza’nın vefatı üzerine (1924) üzüntüsünden hastalandı; kısa bir süre sonra Meşhed’de öldü (24 Mayıs 1926) ve Horasan’da İmam Rızâ Türbesi’nin bulunduğu mezarlığa defnedildi.
Edîb-i Nîşâbûrî hiç methiye yazmadığı halde İran’daki Meşrutiyet yönetimini öven iki kaside kaleme almıştır. Bu kasidelerde bir yandan Meşrutiyet’i överken öte yandan yöneticilere bazı tavsiyelerde bulunmuş, özellikle Rus ve İngilizler’in İran’ı iki nüfuz bölgesine ayırmalarını eleştirerek milleti kendi benliğine dönmeye çağırmıştır.
Önceleri Kaânî-i Şîrâzî’nin (ö. 1854) etkisi altında binlerce beyit söyleyen Edîb-i Nîşâbûrî daha sonra Ferruhî-i Sîstânî (ö. 429/1037-38), Minûçihr-i Damganî (V/XI. yy.) ve Firdevsî (ö. 411/1020 [?]) gibi eski şairleri taklit etmeye başlayınca önceki şiirlerini imha etmiştir. Kaside, kıta ve rubâîlerden oluşan 5000 beyitlik divanı Leâlî-i Meknûn adıyla taş basması olarak Meşhed’de yayımlanmıştır (1333 hş./1954). Muallakat-ı Seba’nın bir bölümüne yazdığı şerh ile Arap şairlerinden Ebû Temmâm’ın (ö. 231/845-46) el-Hamâse’sinin Hatîb et-Tebrîzî (ö. 502/1109) tarafından yapılan şerhine yazdığı hâşiyenin elde mevcut olup olmadığı bilinmemektedir.
BİBLİYOGRAFYA:
Ferheng-i Fârsî, V, 112; Rypka, HIL, s. 347-348; Hânbâbâ, Fihrist, IV, 4355; Yahyâ Âryanpûr, Ez Sabâ tâ Nîmâ, Tahran 2535 şş., II, 1920; Gulâm Hüseyin Merzâbâdî, Der Şerh-i Hâl ü Âsâr u Efkâr u Dîvân-ı Eşâr-ı Edîb-i Nîsâbûrî (doktora tezi, 1966), İÜ Ed.Fak. Arap-Fars Filolojisi; Mehmet Kanar, Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi (doktora tezi, 1979), İÜ Ed.Fak. Arap-Fars Filolojisi, s. 364-365; Dihhudâ, Lugatnâme, III, 1587-1588; DMF, I, 78; J. Matını, “Adıb Nısaaburı”, EIr., I, 460.
Rıza Kurtuluş