EDEBÜ’l-KÂTİB

أدب الكاتب

İbn Kuteybe’nin (ö. 276/889) devlet hizmetinde görev alan kâtip sınıfı için kaleme aldığı Arap diline dair eseri.

Son Emevî halifesi II. Mervân’ın kâtibi Abdülhamîd el-Kâtib’in (ö. 132/750) kâtiplere çeşitli tavsiyelerde bulunan birkaç sayfalık risâlesiyle (metni için bk. Cehşiyârî, s. 73-79) Ebû Mûsâ Abdullah b. Abdülazîz el-Bağdâdî’nin (ö. 250/864 [?]) Kitâbü’l-Küttâb ve sıfati’d-devât ve’l-kalem ve tasrîfihâ adlı risâlesinden (nşr. Dominique Sourdel, BÉO, XIV, 129-153) sonra aynı amaçla kaleme alınan Edebü’l-kâtib, Abbâsî Halifesi Mütevekkil-Alellah’ın veziri Ubeydullah b. Yahyâ b. Hâkan’a takdim edilmiş olup bu tarz eserler arasında bu hacim ve tertipte yazılan ilk kitaptır. İbn Kuteybe, Edebü’l-küttâb adıyla da anılan eserin mukaddimesinde iyi yetişmemiş kimselerin cehaletlerinden dolayı edipleri sevimsiz hale


getirdiklerini, âlim olarak bilinen, ancak cahilliklerinin esiri olan insanların gururları yüzünden fazilet kavramına gölge düşürdüklerini, şeref ve haysiyetin ilimde değil servet ve gösterişte aranır hale geldiğini, iyilik ve yardım severliğin hor görüldüğünü, bilgili ve şahsiyet sahibi olmaları gereken kâtipler için sadece yazı güzelliğinin, edipler için de güzel sesli bir câriyeyi öven veya içki kadehini tasvir eden birkaç şiir ezberlemelerinin yeterli görüldüğünü, az çok astroloji bilenlerin âlim, biraz mantık okuyanların filozof sayıldığını, cehaletlerinin farkında bile olmayan bu kişilerin Allah’ın kitabına ve Hz. Peygamber’in hadisine dil uzatma cüretini gösterdiklerini söyler. Daha sonra da devrindeki kâtip ve ediplerin bu makama ulaşmayı hak etmediklerini, böyle cahil kimseleri kâtip tayin eden halifelerin karşılaştıkları güçlükleri, onların yaptıkları dil yanlışları sebebiyle içine düştükleri gülünç durumları örnekler vererek anlatan İbn Kuteybe eserini kâtipleri bu üzücü durumdan kurtarmak için telif ettiğini belirtir.

Edebü’l-kâtib dört bölümden meydana gelmiştir. İbn Kuteybe eserin ilk bölümünde (Kitâbü’l-Marife) daha çok, yanlış anlaşılan ve yanlış kullanılan kelimelerle kelime türetme kuralları gibi konular üzerinde durmuş, ikinci bölümde (Kitâbü Takvîmi’l-yed) kâtiplerin doğru yazmak ve düzgün konuşmalarını sağlamak maksadıyla imlâ meseleleri, bazı sarf konularının tasnif ve izahıyla imlâ-telaffuz münasebeti gibi hususlara yer vermiş, üçüncü bölümde ise (Kitâbü Takvîmi’l-lisân) konuşma dilindeki yanlışlar ve bunların doğru şekillerini ele almıştır. Dördüncü bölümde de (Kitâbü’l-Ebniye) sülâsî fiillerle mezîd fiillerin yapıları, kazandıkları farklı anlamlar, isim ve sıfatların vezin ve mânaları, çeşitli masdarlar gibi konuları incelemiştir.

Edebü’l-kâtib ve bu türden diğer eserler yazıldıkları devrin toplum hayatı, tarihi, kültür ve teşkilât tarihi bakımından çok önemli birer kaynak mahiyetindedir. Bir ilim ve kültür merkezi olan Bağdat’ta devlet kademelerinde önemli görevlere gelecek kimselerin başta dil olmak üzere çeşitli yönlerden yetiştirilmesi için yazılan Edebü’l-kâtib, devrinin edebî Arapça’sının esaslarını yanlışlarla doğruları bir arada vererek ele almış olması bakımından da ayrı bir öneme sahiptir.

Birçok defa yayımlanan Edebü’l-kâtib’in (Kahire 1300, 1312, 1328, 1347, 1354) ilk ilmî neşri Max Grünert tarafından yapılmıştır (Leiden 1900). Bu neşirde Grünert eserin yazma nüshalarıyla birlikte bazı şerhlerinden de faydalanmıştır. Kitap daha sonra, bazı güç kelimeler harekelenip anlaşılması zor olan yerleri açıklanarak Muhyiddin Abdülhamîd (Kahire 1355/1936, 1377/1958, 1383/1963), notlar ve çeşitli indeksler ilâvesiyle Muhammed ed-Dâlî (Beyrut 1402/1981, 1405/1985) ve Ali Fâûr (Beyrut 1408/1988) tarafından yayımlanmıştır. Eser üzerinde Hüseyin Varol bir doktora çalışması yapmıştır (bk. bibl.).

Edebü’l-kâtib üzerine IV. (X.) yüzyıldan itibaren birçok şerh yazılmıştır. Bunların en önemlisi, İbnü’s-Sîd el-Batalyevsî’nin (ö. 521/1127) el-İktidâb fî şerhi Edebi’l-küttâb adlı üç ciltlik eseridir. Batalyevsî eserin I. cildinde Edebü’l-kâtib’in mukaddimesini şerhetmiş, II. ciltte İbn Kuteybe ve râvilerin hatalarını ele almış, III. ciltte de eserdeki beyitleri açıklamıştır. el-İktidâb, Abdullah el-Bustânî (Beyrut 1900, 1901, 1905) ve Mustafa es-Sekka ile Hâmid Abdülmecîd tarafından (I-III, Kahire 1981-1983) yayımlanmıştır. Edebü’l-kâtib’in Mevhûb b. Ahmed el-Cevâlîkī (ö. 540/1145) tarafından yapılan şerhi Mustafa Sâdık er-Râfiî’nin bir mukaddimesiyle birlikte neşredilmiştir (Şerhu Edebi’l-kâtib, Kahire 1350/1931; Edebü’l-kâtib’in diğer şerhleri ve üzerinde yapılan çeşitli çalışmalar için bk. Varol, I, 102, 104).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Kuteybe, Edebü’l-kâtib (nşr. Ali Fâûr), Beyrut 1408/1988; Abdullah b. Abdülazîz el-Bağdâdî, “Kitâbü’l-Küttâb: Le Livre des secrétaires de ‘Abdullāh al-Bagdādī” (nşr. Dominique Sourdel), BEO, XIV (1952-54), s. 119, 126-157; Cehşiyârî, el-Vüzerâǿ ve’l-küttâb, s. 73-79; Batalyevsî, el-İktidâb fî şerhi Edebi’l-küttâb (nşr. Mustafa es-Sekkā – Hâmid Abdülmecîd), I-III, Kahire 1981-83; Mevhûb b. Ahmed el-Cevâlîkī, Şerhu Edebi’l-kâtib, Kahire 1350/1931; İbn Haldûn, Mukaddime, III, 1277-1278; Brockelmann, GAL (Ar.), II, 225-226; Serkîs, MuǾcem, I, 211; Sezgin, GAS, IX, 154-158; Seyyid Ya‘kūb Bekir, Nusûs fî fıkhi’l-lugati’l-ǾArabiyye, Beyrut 1970, s. 21-24; Hüseyin Varol, Edebü’l-kâtib: İbnu Kuteybe (doktora tezi, 1980), Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi, I-II; Abdullah el-Cebûrî, “Dirâse fî kütübi İbn Kuteybe”, Mecelletü Âdâbi’l-Müstansıriyye, III, Musul 1978, s. 234-239; Jaakko Hämeen-Anttila, “Lexical Ibdal (Ibn Qutayba and his Adab al-Kātib)”, SO, LXXI (1993), s. 49-51; I. Goldziher, “Edeb”, İA, IV, 106; Muhammed Halefullah Ahmed, “Edebü’l-kâtib”, Tİ, IV, 321; Âzertâş Âzernûş, “İbn Kuteybe”, DMBİ, IV, 457; C. E. Bosworth, “Adab al-Kateb”, EIr., I, 446.

Zülfikar Tüccar