ed-DÎBÂCÜ’l-MÜZHEB

(الديباج المذهب)

Burhâneddin İbn Ferhûn’un (ö. 799/1397) Mâlikî âlimlerine dair biyografik eseri.

Tabakatü ulemâi’l-Arab ve Tabakatü’l-Mâlikiyye adlarıyla da anılan eserin tam ismi ed-Dîbâcü’l-müzheb fî marifeti ayâni ulemâi’l-mezheb’dir.

Müellif, Endülüs ve Kuzey Afrika başta olmak üzere Mâlikî mezhebinin yaygın olduğu bölgelerde VIII. (XIV.) yüzyılın sonlarına kadar görülen ilmî hareket ve birikim konusunda temel kaynak niteliğinde olan eserine, muhtevayla ilgili genel bir giriş ve biyografi sahiplerinin isimlerini kapsayan umumi bir liste ile başlamakta, bunu Mâlikî mezhebini diğerlerine tercih sebepleri ve İmam Mâlik’in biyografisinin yer aldığı on bir bablık geniş bir mukaddime takip etmektedir.


İbn Ferhûn, yaklaşık 630 biyografiyi ihtiva eden eserini biyografi sahiplerinin ilk isimlerine göre alfabetik olarak düzenlemekle birlikte her isim grubunu kendi içinde zaman ve mekân bakımından tabakalara ayırmaya çalışmış, fakat kendisinin de ifade ettiği gibi aceleye gelmesi sebebiyle son şeklini veremediği için güzel bir sistem oluşturamamıştır. Müellifin bildirdiğine göre 761 (1360) yılında tamamlanan eserini, ölümüne kadar geçen yaklaşık kırk yıllık süre zarfında düzenleyememiş olması şaşırtıcıdır. Kitapta 761 yılından sonra hayatta olan kimselere de yer verilmesi ve bunlar arasında tesbit edilebilen en son vefat tarihinin 795 (1393) olması, müellifin ölümüne yakın zamana kadar esere ilâvelerde bulunduğunu göstermekte ve bundan dolayı son şeklinin verilemediği ihtimalini düşündürmektedir. Prensip olarak eserinde, telifi sırasında hayatta olan şahıslara da yer veren müellifin sonraki dönemde sadece vefat tarihlerini eklemesi de mümkündür. Müellif genellikle biyografi sahibinin ismini, nisbesini, künye ve lakabını, belli ise doğumölüm tarih ve yerlerini, ilmî şahsiyetini, hocalarını, talebelerini, varsa eserlerini ve hayatıyla ilgili diğer bilgileri, zaman zaman fıkhî görüşlerinden örnekler ve şiirlerinden bazı beyitler de ekleyerek zikretmektedir. Bununla birlikte bazı biyografiler bir iki cümleyi geçmezken bazıları birkaç sayfaya ulaşmaktadır.

ed-Dîbâcü’l-müzheb’in telifinde faydalanılan yirmi kadar kaynağın adı eserin sonunda zikredilmiştir. En çok faydalandığı kaynak ise Kadî İyâz’ın Tertîbü’l-medârik’idir.

Birçok defa neşredilen eser (Fas 1316, 1317, 1319; Kahire 1319, 1329, 1351; Beyrut, ts.), son olarak önceki baskılarda bazı hatalar bulunduğu gerekçesiyle Muhammed el-Ahmedî Ebü’n-Nûr tarafından tahkik edilerek yayımlanmıştır (Kahire 1972). Ancak bu neşirde de bazı yanlışlar göze çarpmaktadır. Meselâ Hârûn b. Abdullah b. Zührî’nin vefat tarihi 132 olarak verilmektedir ki doğrusu 232’dir (bk. ed-Dîbâcü’l-müzheb, II, 349).

Zeyilleri. 1. Tevşîhu’d-Dîbâc ve hilyetü’l-ibtihâc. Bedreddin el-Karâfî’ye (ö. 1008/1600) ait olup tarih ve ricâl ilimlerinin önemini vurgulayan bir mukaddime ile başlamaktadır. Eser, ed-Dîbâcü’l-müzheb’e alınmayan veya haklarında yeterli bilgi verilmeyen şahıslarla sonraki döneme ait âlimlerden olmak üzere toplam 327 kişinin biyografisini ihtiva etmektedir. Karâfî, Mağrib âlimlerinden eserleri kendisine ulaşmayan veya fıkıh kaynaklarında adına rastlamadığı şahıslara zeylinde yer vermemiştir. İsimlere göre alfabetik düzenlenmiş olmakla birlikte her biyografi ilgili şahsın meşhur künye, nisbe veya lakabıyla başlamaktadır. İbn Ferhûn’un, çağdaşı oldukları halde eserine almadığı veya haklarında yeterli bilgi vermediği şahıslar, ait oldukları alfabetik grubun sonunda “Tetmîm” başlığı altında ayrıca sıralanmaktadır. Eserin sonunda, künyeleriyle bilinen bazı şahısların biyografileri yer almaktadır. Hemen hemen her biyografide faydalandığı kaynağı zikreden ve zaman zaman bunları birbiriyle karşılaştıran Karâfî, Tevşîhu’d-Dîbâc’ın telifinde bir kısmını mukaddimede kaydettiği yirmi civarında eserden faydalanmıştır. Tertibi ve ifadesi ed-Dîbâcü’l-müzheb’inkinden daha düzgün olan bu zeylin en önemli özelliği, müellifin her biyografi sahibinin eserlerinden tesbit edebildiklerini zaman zaman değerlendirmeye çalışmasıdır. Ahmed eş-Şetyevî tarafından tahkik edilerek yayımlanan eserde (Beyrut 1403/1983) nâşirin gözünden kaçan bazı hatalara rastlanmaktadır (bunlardan bazıları için bk. Abdülkadir Zimâme, s. 148-151). 2. Neylü’l-ibtihâc bi-tatrîzi’d-Dîbâc. Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî’ye (ö. 1036/1627) ait olup Endülüs, Tunus, Fas ve Cezayir gibi ülkelerde yaşayan 802 Mâlikî âliminin biyografisini ihtiva etmektedir. Neylü’l-ibtihâc Tinbüktî’nin en meşhur eseri olup Kuzey ve Kuzeybatı Afrika’da yetişen âlimlerle ilgili önemli bir kaynak durumundadır. Müellif eserini 7 Cemâziyelevvel 1005 (27 Aralık 1596) tarihinde Merakeş’te tamamladığını, ancak sonraki dönemde bazı ilâvelerde bulunduğunu belirtmektedir. Tarih ve ricâl ilimlerinin önemi üzerinde duran bir mukaddime ile başlayan eser alfabetik olarak düzenlenmiş olup ed-Dîbâcü’l-müzheb’e alınmayan veya haklarında yeterli bilgi verilmeyen şahıslarla Tinbüktî’nin zamanına kadar yaşamış âlimlerin biyografilerini ihtiva etmektedir. Eserin telifinde faydalanılan kaynaklar kırk kadar olup kitabın sonunda zikredilmiştir. Neylü’l-ibtihâc’ın ed-Dîbâcü’l-müzheb ile birlikte veya müstakil olarak çeşitli baskıları yapılmıştır (Fas 1317; Kahire 1329, 1335, 1351; Trablus 1398/1989; Beyrut, ts.). Muhammed el-Beşîr Zâfir el-Ezherî (ö. 1325/1907), eser üzerine el-Yevâkıtü’s-semîne fî ayâni mezhebi âlimi’l-Medîne adıyla bir zeyil yazmıştır (Kahire 1324-1325).

Neylü’l-ibtihâc bizzat müellifi tarafından kısaltılıp gözden geçirilerek Kifâyetü’l-muhtâc li-marifeti men leyse fi’d-Dîbâc adıyla yeni bir eser meydana getirilmiştir. Daha çok İbn Ferhûn’un kitabında yer vermediği Mağrib âlimlerine münhasır olan bu yeni eser, 15 Safer 1012 (25 Temmuz 1603) tarihinde Merakeş’te tamamlanmıştır. Eserin sonunda müellifin kendi kaleminden, telif tarihine kadar olan hayat hikâyesi de yer almakta ve bununla birlikte biyografi sayısı 662 olmaktadır. Tinbüktî, yazılı kaynaklarda mevcut mâlumata çağdaşlarından aldığı sözlü bilgileri ve kendi gözlemlerini de eklemiştir (yazmaları için bk. Brockelmann, GAL, II, 618; Suppl., II, 716). Bu eserin de Muhammed b. Tayyib el-Kadirî tarafından el-İklîl ve’t-tâc fî tezyîli Kifâyeti’l-muhtâc adıyla bir zeyli yapılmış olup Rabat’ta el-Hizânetü’l-melekiyye’de iki nüshası mevcuttur (nr. 1897, 3717). Ayrıca Auguste Cherbonneau, “Essai sur la littérature arabe au Soudan, d’après le Tekmilet-ed-dibadje d’Ahmed-Baba, le Tombouctien” (Annuaire de la Société archéologique de la province de Constantine, III [1854-1955], s. 1-48) adlı makalesinde el-Kifâye’den nakillerde bulunmuştur.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müzheb (nşr. Muhammed el-Ahmedî Ebü’n-Nûr), Kahire 1972, I-II; a.e. (Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc ile beraber), Beyrut, ts. (Dârü’l-Kütübi’l-ilmiyye); a.mlf., Dürretü’l-géavvâs fî muhâdarâti’l-havâs (nşr. Muhammed Ebü’l-Ecfân – Osman Batîh), Beyrut 1406/1985, nâşirlerin mukaddimesi, s. 24-25; Bedreddin el-Karâfî, Tevşîhu’d-Dîbâc ve hilyetü’l-ibtihâc (nşr. Ahmed eş-Şetyevî), Beyrut 1403/1983; İbnü’l-Kadî, Dürretü’l-hicâl, I, 183; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc, Trablus 1398/1989, I-II; Keşfü’z-zunûn, I, 762; II, 1106; Serkîs, MuǾcem, I, 203, 380; II, 1255; Brockelmann, GAL, II, 226, 618; Suppl., II, 226, 716; C. Zeydân, Âdâb, III, 227; Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleyman, Kitâbetü’l-bahsi’l-ilmî ve mesâdirü’d-dirâsâti’l-İslâmiyye, Cidde 1403/1983, s. 480-481; Maa’l-Mektebe, s. 125-126; Mahmoud A. Zouber, Ahmad Baba de Tombouctou (1556-1627): Sa vie et son oeuvre, Paris 1977, s. 103, 114-115, 146-156; Abdülkadir Zimâme, “Tevşîhu’d-Dîbâc ve hilyetü’l-ibtihâc”, el-Kitâbü’l-Magribî, II, Rabat 1984, s. 148-151; G. C. Anawati, “Textes arabes anciens édités en Egypte au cours des années 1981 à 1984”, MIDEO, XVII (1986), s. 178; Abdülcelîl et-Temîmî, “Kitâbü Neyli’l-ibtihâc bi-tatrîzi’d-Dîbâc li-Ahmed Bâbâ et-Timbüktî: maleme bibliyogrâfiyye li’l-alâmi’l-Megaribe”, el-Mecelletü’l-Magribiyye li’t-tevsîk ve’l-malûmât, sy. 3, Tunus 1985, s. 143-146; Moh. Ben Cheneb, “İbn Ferhûn”, İA, V/2, s. 734; E. Lévi-Provençal, “Ahmad Baba”, EI² (İng.), I, 280; J. F. P. Hopkins, “Ibn Farhun”, a.e., III, 763.

Cengiz Kallek