EBÛ ŞEKÛR-i BELHÎ

أبو شكور بلخي

(ö. IV./X. yüzyıl)

Sâmânîler devrinde yaşayan İranlı şair.

Künyesi dışında adı ve hayatı hakkında bilgi yoktur. Kendisinden söz eden tezkirelerden, Ebû Abdullah Ca’fer b. Muhammed er-Rûdekî’nin (ö. 329/940-41) son Firdevsî’nin (ö. 411/1020 [?]) ilk dönemlerinde yaşadığı anlaşılmaktadır. Âferînnâme adlı eserini otuz üç yaşında iken kaleme almaya başladığına göre 300’de (912-13) doğduğu söylenebilir. Nisbesinden Belhli olduğu anlaşılan Ebû Şekûr bu şehirden ayrılıp devrin önemli ilim ve kültür merkezlerinden biri olan Buhara’ya gitti. Orada kendisini himaye eden Sâmânî hükümdarlarına yazdığı kasidelerden aldığı câizelerle hayatını sürdürdü. 333’te (944-45) yazmaya başlayıp 336’da (947-48) tamamladığı, Şâhnâme’nin üçte ikisi hacminde olduğu rivayet edilen Âferînnâme adlı eserini Sâmânî hükümdarlarından Ebû Muhammed Nûh b. Nasr’a (943-954) sundu. Ebû Şekûr’un hangi tarihte vefat ettiği bilinmemektedir.

Ebû Şekûr-i Belhi den günümüze sözlüklerde, antoloji ve diğer bazı eserlerde rastlanan altmış kadar lirik şiirle muhtemelen Âferînnâme’ye ait 140 beyit gelmiştir. Bunlara, Ali b. Hafs-i İsfahânî (XIII. yüzyıl) tarafından Tuhfetü’1-mülûk adlı eserde müellifi belirtilmeden zikredilen yaklaşık 175 beyti de ilâve etmek gerekir. Aruzun mütekârib bahrindeki Âferînnâme’nin bugüne kadar gelen parçaları içinde ahlâkî düşüncelerini açıklayan fıkralar, beyitlerle ifade edilen özdeyişler, hikmetli sözler yer alır. Bu bakımdan Ebû Şekûr-i Belhî, İran edebiyatında İslâm öncesi hikmet ve özdeyiş edebiyatının temsilcilerinden sayılır. Mînûçihri-yi Damgānî onu Rûdekî ve Şehîd-i Belhî gibi üstatlar arasında zikreder. Cünümüze kadar gelen beyitlerinden Ebû Şekûr’un hazec ve hafîf vezninde iki mesnevi daha yazdığı anlaşılmaktadır. G. Lazard, eserlerinden bugüne ulaşan parçaları Fransızca çevirileriyle birlikte Les Premiers poètes persons adlı kitabında vermiştir (Tahran - Paris 1964, I, 94-113; II, 78-127; ayrıca bk. Dihhudâ, II, 540-546).

BİBLİYOGRAFYA:

Avfî, Lübâb, II, 21; Hidâyet, MecmaǾu’l-fusahâǿ, I, 138; Nefîsî, Târîh-i Nazm u Nesr, I, 21; Safâ, Edebiyyât, I, 403-408; M. Debîr-i Siyâkī, Pişâhengân-i ŞiǾr-i Fârsî, Tahran 1351, bk. Fihrist; Ferheng-i Fârsî, V, 94; Rypka, HIL, s. 144; A. J. Arberry, Classical Persian Literature, London 1967, s. 36, 195; G. Morrison – J. Baldick, History of Persian Literature, Leiden - Köln 1981, s. 19; Dihhudâ, Lugâtnâme, II, 540-546; G. Lazard, “Abû Shakur Balkhı”, EI² Suppl. (İng.), s. 35; a.mlf., “Abû Sakur Balkı”, EIr., I, 382; J. Matīnî, “Afarın - nâma”, a.e., I, 480-481.

Rıza Kurtuluş