EBÛ SÂLİM en-NASÎBÎ

أبو سالم النصيبي

Kemâlüddîn Ebû Sâlim Muhammed b. Talha b. Muhammed el-Ceffâr en-Nasîbî (en-Nasîbînî) (ö. 652/1254)

Şâfiî fakihi ve cefr âlimi.

582 (1186-87) yılında Nusaybin’in köylerinden Ömeriye’de doğdu. İbn Talha diye de anılır; ayrıca Kureşî ve Adevî nisbeleriyle de bilinir. İlk öğreniminden sonra fıkıh okudu ve diğer ilimlerle meşgul oldu. Tahsilini ilerletmek için Nîşâbur’a gitti, orada Müeyyed b. Muhammed et-Tûsî’den ve Zeyneb eş-Şa‘riyye’den hadis okudu. Kendisinden Muhammed b. Yûsuf Gencî, İbn Fûtî, Mecdüddin İbnü’l-Adîm ve Abdülmü’min ed-Dimyâtî


rivayette bulundular. Busrâ, Halep ve Nusaybin’de kadılık, Dımaşk’ta hatiplik yaptı. Şâfiî fıkhında, usul ve hilâf ilimlerinde seçkin bir yeri vardı.

Dımaşk’ta Emîniyye Medresesi’nde ders okuttuğu sırada Şam Eyyûbî Hükümdarı el-Melikü’n-Nâsır Yûsuf tarafından istemediği halde vezirliğe tayin edildi (648/1250). Ancak bu görevi iki gün devam etti, hükümdara mektup yazıp görevden affını istedi. Hükümdar ve devlet adamlarıyla yakın münasebet kurmadı. Bütün mal varlığını halka dağıttı. Daha sonra tasavvuf yolunu seçti ve halktan büsbütün uzaklaşarak kimsenin bilmediği bir yerde yaşamaya ve cefr ilmiyle uğraşmaya başladı. Harflerden bir daire meydana getirerek bu harflerden ve üzerindeki işaretlerden anlamlar çıkarıyor, gaipten bazı şeyler keşfettiğini söylüyordu. Yâfiî’nin kaydına göre Ebû Sâlim, vezirliği terkedip zühdü tercih ettiğini dile getiren, kendisi hakkında söylenmiş bir manzumenin ikinci mısraının on bir harften oluşan son iki kelimesinden (أصاب المعدنا) ölüm tarihini çıkarmış ve tahmin ettiği gibi on bir gün sonra da ölmüştür. Ebû Sâlim cefr ilmiyle uğraşan belli başlı kişilerden biridir. Cefr konusunda birçok kitap yazmakla beraber daha sonra bu işten vazgeçtiği rivayet edilmektedir.

651’de (1254) hac görevini ifa edip Dımaşk’a dönen Ebû Sâlim, burada kısa bir süre er-Risâletü’l-Kuşeyriyye’yi okuttuktan sonra Halep’e gitti ve 27 Receb 652 (12 Eylül 1254) tarihinde orada vefat etti.

Eserleri. 1. el-Ǿİkdü’l-ferîd li’l-Meliki’s-SaǾîd. Eyyûbî Hükümdarı Melik Saîd adına telif edilen eser dört bölümden meydana gelmektedir. Ahlâk kurallarına, saltanat ve yönetime, dinî esaslara dair bazı bilgileri ihtiva eden kitap Kahire’de yayımlanmıştır (1283, 1306, 1310). 2. Nefâǿisü’l-Ǿanâsır li-mecâlisi’l-Meliki’n-Nâsır. Kâtib Çelebi, el-Ǿİkdü’l-ferîd için zikrettiği muhtevayı bu eser için de benzer ifadelerle tekrarlamaktadır (Keşfü’z-zunûn, II, 1965; ayrıca bk. Brockelmann, GAL, I, 607; Suppl., I, 839). 3. Metâlibü’s-sûl fî menâkıbi âli’r-Resûl. On iki imamın menâkıbından bahseder. Süleymaniye (Zühdü Bey, nr. 87; Yenicami, nr. 899) ve Beyazıt (Veliyyüddin Efendi, nr. 2648) kütüphanelerinde çeşitli nüshaları bulunan eser Tahran (1287, Sıbt İbnü’l-Cevzî’nin Tezkiretü’l-havâs, adlı eseriyle), Leknev (1302) ve Necef’te (1381) basılmıştır. 4. Miftâhu’l-felâh fî iǾtikadi ehli’s-salâh. Tasavvuf konusunda telif edilmiş olup bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Ayasofya, nr. 2361/1, vr. 1b-36b). 5. Zübdetü’l-makal fî fezâǿili’l-ashâb ve’l-âl. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi’nde bir nüshası mevcuttur (Damad İbrâhim, nr. 303, 128 varak). Ebû Sâlim’in ayrıca İnâsü’l-hikem min enfâsi’l-Hakem (Brockelmann, GAL Suppl., I, 839), Tahsîlü’l-merâm fî tafzîli’s-salât Ǿale’s-sıyâm ile (Brockelmann, GAL, I, 607) Zübdetü’l-musannefât fi’l-esmâǿ ve’s-sıfât adlı eserlerinden de söz edilmektedir.

Cefr Konusundaki Eserleri. 1. ed-Dürrü’l-munazzam fi’s-sırri’l-aǾzam. Cefre dair geniş bilgiler veren ve Cefru İbn Talha, Miftâhu’l-cefr diye de tanınan eserin Süleymaniye (Esad Efendi, nr. 1984; Ayasofya, nr. 517; Lâleli, nr. 1532; Süleymaniye, nr. 1060), Köprülü (nr. 926) ve Millet (Ali Emîrî, nr. 2429) kütüphanelerinde çeşitli yazmaları mevcut olup Hindistan’da el-Cefrü’l-câmiǾ ve’n-nûrü’s-sâtıǾ adıyla basılmıştır (ts.). Bu eser Keşfü’z-zunûn’da (I, 592) el-Cefrü’l-câmiǾ ve’n-nûrü’l-lâmiǾ, Hediyyetü’l-Ǿârifîn’de (II, 125) el-Cefrü’l-câmiǾ ve misbâhu’n-nûri’l-lâmiǾ şeklinde kaydedilmektedir. 2. Risâle fi’l-cefr. Bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir (Lâleli, nr. 3663/3).

BİBLİYOGRAFYA:

Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXIII, 293-294; a.mlf., el-Ǿİber, III, 269; Safedî, el-Vâfî, III, 176; Ebû Şâme, ez-Zeyl ale’r-Ravzateyn, s. 188; Yâfiî, Mirǿâtü’l-cenân, IV, 128-129; Sübkî, Tabakatü’ş-ŞâfiǾiyye, VIII, 63; İsnevî, Tabakatü’ş-ŞâfiǾiyye, II, 503-504; İbn Haldûn, el-Ǿİber, V, 213; Makrîzî, Kitâbü’s-Sülûk (Ziyâde), I/1, s. 396; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VII, 33; Keşfü’z-zunûn, I, 360, 592, 734; II, 954, 1152, 1714, 1760, 1965; İbnü’l-İmâd, Şezerât, V, 259-260; Râgıb et-Tabbâh, İǾlâmü’n-nübelâǿ bi-târîhi Halebi’ş-şehbâ, Haleb 1342/1923, IV, 437-438; Serkîs, MuǾcem, I, 69, 147-148; Brockelmann, GAL, I, 607-608; Suppl., I, 838-839; Îzâhu’l-meknûn, II, 499; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 125; Âgā Büzürg-i Tahrânî, Zeylü Keşfi’z-zunûn, Tahran 1387/1967, s. 91; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, X, 104-105; Abdülazîz Tabâtabâî, “İbn Talha”, DMBİ, IV, 144-145.

Ali Öngül