EBÛ ALİ el-FÂRİSÎ

أبو علي الفارسي

Ebû Alî Hasen b. Ahmed b. Abdilgaffâr el-Fârisî (ö. 377/987)

Basra mektebine mensup nahiv âlimi.

288 (901) yılında Şîraz civarındaki Fesâ kasabasında doğdu. Yirmi yaşına kadar burada kaldı. Babası İranlı, annesi Arap asıllıdır. Devrinin meşhur


gramercilerinden Mebremân diye tanınan Ebû Bekir Muhammed b. Ali’den 100 dinar karşılığında Sîbeveyhi’nin el-Kitâb adlı eserini okuması varlıklı bir aileye mensup olduğunu göstermektedir. Kendilerinden gramer okuduğu diğer hocaları arasında Ebû İshak ez-Zeccâc, Ebû Bekir İbnü’s-Serrâc, Ebû Bekir b. Hayyât, İbn Düreyd bulunmaktadır. Kıraat ilmini de Ebû Bekir İbn Mücâhid’den öğrendi. Tahsil için gittiği Bağdat’ta on yıldan fazla kaldıktan sonra 341’de (952) Musul’a geçti; orada İbn Cinnî ile karşılaştı; daha sonra bu en sadık öğrencisiyle birlikte Halep’e gitti. Yaklaşık yedi yıl kaldığı Halep’te birçok meşhur nahivci, şair ve filologun toplandığı Hamdânî Hükümdarı Seyfüddevle’nin sarayında onun hizmetinde bulundu. Büveyhî Hükümdarı Adudüddevle’nin daveti üzerine Halep’ten ayrılarak Dımaşk, Bağdat ve diğer bazı şehirleri gezdikten sonra Şîraz’a gitti ve orada yirmi yıl kaldı (959-979). Hayatının en verimli devresi olan bu süre içinde üç büyük eserini kaleme aldı. İbn Cinnî vasıtasıyla tanıştığı şair Mütenebbî ile yine burada karşılaştı. Ayrıca Adudüddevle’ye nahiv okuttu. Bu hükümdar Bağdat’a hâkim olunca (369/979) Ebû Ali el-Fârisî de oraya gitti ve Bağdat’ta vefat etti.

Ebû Ali hayatını yoğun bir eğitim ve telif faaliyeti içinde geçirmiştir. Bu sebeple hiç evlenmemiş, mirasçısı bulunmadığından 30.000 dinar tutarındaki parasını Bağdat nahivcilerine bırakmıştır. Öğrencilerinin derse bizzat katılmasını sağlamak için problemleri birlikte tartışır ve onların kendi düşüncelerini serbestçe söylemelerini isterdi. Farsça’yı da çok iyi bilen Ebû Ali, bu sayede filoloji çalışmalarında mukayese yapma imkânına sahipti. İtikad yönünden Mu‘tezile’ye mensup olmakla itham edilmişse de buna dair herhangi bir delil mevcut değildir. Bu ithama, Mu‘tezile ileri gelenlerinden Ebû Ali el-Cübbâî’nin tefsiri üzerine yazdığı, bugün elde bulunmayan ve 100 varak civarında olduğu söylenen (Yâkūt, VII, 241) Kitâbü’t-TetebbuǾ adlı ta‘liki sebebiyle mâruz kalmış olmalıdır. Onun İbn Mücâhid’den arz* tarikiyle rivayet ettiği kıraatin Ebû Amr (ö. 154/771) kıraati olduğu sanılmaktadır. Fıkıhta ise Hanefî mezhebini benimsemiştir. Nitekim Ebû Hanîfe’nin fıkhı ile onun nahvi arasında açık bir benzerlik vardır. Her ikisi de kıyas metodunu kullanmıştır. Basra nahivcilerinin kıyastaki prensiplerinden olan aza itibar etmeme, şâz*a kıyasta bulunmama ve istimalde yeri olmamakla birlikte kıyasa da uygun düşmeyeni kabul etmeme gibi prensipleri uygular. Ebû Ali büyük nahivcilerin görüşlerini, olduğu gibi benimsemezdi; ancak meseleleri tartıştıktan, delillerini inceledikten sonra doğruluğuna inanırsa bunları kabul ederdi.

Talebelerinden İbn Cinnî, çeşitli ülkelere yaptığı uzun seyahatlerinde hocasına refakat etmiş ve kırk yıl hizmette bulunmuştur. Ali b. Îsâ er-Rabeî de yirmi yıl boyunca ondan hiç ayrılmamıştır. Birçok talebesi arasında, ondan öğrendiklerini bir tahlil ve terkibe tâbi tutarak işleyen sadece İbn Cinnî olmuştur. Ayrıca kıraat, hadis ve nahiv sahasında zamanın önemli simalarına hocalık yapmıştır. Talebeleri kendisine inceleme, araştırma ve tedvîn işlerinde yardım ederlerdi. Bu sebeple ilmî hayatı çok verimli olmuştur.

Eserleri. Kaynaklarda Ebû Ali el-Fârisî’nin çoğu dil ve gramere ait olmak üzere otuzdan fazla eserinden söz edilmekteyse de (bk. el-Mesâǿilü’l-ǾAskeriyyât, nâşirin mukaddimesi, s. 4-10) bunların büyük çoğunluğunun günümüze kadar gelip gelmediği bilinmemektedir. Basılmış eserleri şunlardır: 1. el-Hücce li’l-kurrâǿi’s-sebǾa (el-Hücce fî Ǿileli’l-kırâǿati’s-sebǾ). Adudüddevle adına kaleme aldığı bu eserini, hocası İbn Mücâhid’in es-SebǾa fî menâzili’l-kurrâǿ adlı kitabına dayanarak yazmıştır. el-Hücce’nin iki ayrı neşrine başlanmış; bunlardan Bedreddin Kahvecî ve Beşîr Cüveycâtî tarafından yapılmakta olan neşrin şu ana kadar dört cildi yayımlanmıştır (Beyrut 1404-1411/1984-1991). Ali en-Necdî Nâsıf ve arkadaşları ise eserin iki cildini basmışlardır (Kahire 1968-1983). Her iki baskı da henüz bitmemiş olup devam etmektedir. Brockelmann’ın, eseri el-Hücce ve’l-igfâl (Suppl., I, 176) adıyla zikretmesi doğru değildir. Çünkü Brockelmann aynı yerde Ebû Ali’nin el-İgfâl adlı bir başka eserinden söz etmektedir. Ayrıca eserin adı el-İgfâl değil el-Egfâl olmalıdır. 2. Şerhu’l-ebyâti’l-müşkileti’l-iǾrâb fi’ş-şiǾr. Kitâbü’ş-ŞiǾr adıyla da bilinen eser Mahmud Muhammed et-Tanâhî tarafından neşredilmiştir (Kahire 1988). 3. el-Îzâh fi’n-nahv. Adudüddevle için yazıldığından el-Îzâhu’l-ǾAdudî olarak da bilinen eser nahivcilerin ilgisini çekmiş, üzerinde şerh ve ta‘lik cinsinden birçok çalışma yapılmıştır (bk. Sezgin, IX, 103-107). Kitap Hasan Şâzelî Ferhûd tarafından el-Îzâhu’l-ǾAdudî adıyla yayımlanmıştır (Kahire 1389/1969, Riyad 1408/1988). 4. et-Tekmile. Yine Adudüddevle adına yazılan eser sarfa dair olup el-Îzâĥ’ı tamamlayıcı mahiyettedir. Bu sebeple bazan iki isim birleştirilerek el-Îzâh ve’t-tekmile şeklinde de zikredilmektedir. et-Tekmile de Hasan Şâzelî Ferhûd tarafından neşredilmiştir (Riyad 1981; Cezayir 1984). Eser ayrıca Kâzım Bahrü’l-Mercân tarafından 1972’de Kahire Üniversitesi’ne yüksek lisans tezi olarak sunulmuş, bu çalışma daha sonra Bağdat Üniversitesi’nin desteğiyle yayımlanmıştır (Bağdad 1981). 5. Mesǿeletü aksâmi’l-haber. Eseri Ali Câbir el-Mansûrî el-Mevrid mecmuasında yayımlamıştır (Bağdad 1398/1978, VII/3, s. 201-220). 6. el-Egfâl fîmâ agfelehü’z-Zeccâc mine’l-meǾânî. Muhammed Hasan İsmâil tarafından 1974’te Aynişems Üniversitesi’ne yüksek lisans çalışması olarak takdim edilmiştir (Ebû Ali el-Fârisî’nin diğer eserleri için bk. Sezgin, IX, 103-110; el-Mesâǿilü’l-ǾAskeriyyât, nâşirin mukaddimesi, s. 5-10; el-Hücce li’l-kurrâǿi’s-sebǾa [nşr. Kahvecî-Cüveycâtî], nâşirlerin mukaddimesi, I, 41-43).

Ebû Ali el-Fârisî’nin bazı eserleri, seyahat ettiği Bağdat, Halep, Basra, Şîraz, Şam, Kirman gibi yerlerde gramer ve dil konularında kendisine sorulan çeşitli sorulara verdiği cevaplardan meydana gelmiştir. Bu tür eserleri şunlardır: 1. el-Mesâǿilü’l-ǾAskeriyyât. İsmâil Ahmed Amâyire (Amman 1981) ve Muhammed Şâtır tarafından neşredilmiştir (Kahire 1982 [ikinci baskı]). Ayrıca Münâ İlyâs bu eserin “Bâbü’ş-şâz” bölümünü el-Kıyâs fi’n-nahv adlı çalışmasında yayımlamıştır (Dımaşk 1405/1985, s. 174-211). 2. el-Mesâǿilü’l-Basriyyât. Muhammed Şâtır tarafından Nazarât fi’l-mesâǿili’l-Basriyye adıyla neşredilmiştir (Kahire 1983). 3. el-Mesâǿilü’ş-Şîrâziyyât. Eser üzerinde Ali Câbir el-Mansûrî Aynişems Üniversitesi’nde bir doktora çalışması yapmıştır. 4. el-Mesâǿilü’l-müşkiletü’l-maǾrûfetü bi’l-Bagdâdiyyât. İsmâil Ahmed Amâyire tarafından yüksek lisans tezi olarak Aynişems Üniversitesi’ne takdim edilmiştir (bu türden diğer eserleri için bk. el-Mesâǿilü’l-ǾAskeriyyât, nâşirin mukaddimesi, s. 6-10).


BİBLİYOGRAFYA:

Ebû Ali el-Fârisî, el-Hücce li’l-kurrâǿi’s-sebǾa (nşr. Bedreddin Kahvecî – Beşîr Cüveycâtî), Dımaşk 1404/1984, nâşirlerin mukaddimesi, I, 25-45; a.e. (nşr. Ali en-Necdî Nâsıf v.dğr.), Kahire 1403/1983, nâşirlerin mukaddimesi, I, 139; a.mlf., el-Mesâǿilü’l-ǾAskeriyyât (nşr. İsmâil Ahmed Amâyire), Amman 1981, nâşirin mukaddimesi, s. 1-21; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Şüveymî), s. 290-292; a.e. (Teceddüd), s. 69; İbn Cinnî, el-Hasâǿis, Kahire 1952, I, 91, 92, 243, 277; II, 133; III, 328; a.mlf., el-Muhtesib, Kahire 1386/1966, I, 34, 186, 197; Hatîb, Târîhu Bagdâd, VII, 275-276; İbnü’l-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâǿ, Kahire, ts., s. 315-317; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, VII, 232-261; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, I, 273-275; İbn Hallikân, Vefeyât, II, 80-82; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVI, 379-380; a.mlf., Mîzânü’l-iǾtidâl, I, 480-481; Safedî, el-Vâfî, XI, 376-379; İbnü’l-Cezerî, Gāyetü’n-nihâye, I, 206-207; İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, Beyrut 1390/1971, II, 195; Süyûtî, Bugyetü’l-vuǾât, I, 496-498; Taşköprizâde, Miftâhu’s-saǾâde, I, 170-172; Keşfü’z-zunûn, I, 131, 212-213, 384; II, 1142, 1179, 1448, 1462, 1667; Brockelmann, GAL, I, 113; Suppl., I, 175-176; Kehhâle, MuǾcemü’l-müeǿllifîn, III, 200-201; Sezgin, GAS, IX, 101-110; Şevki Dayf, el-Medârisü’n-nahviyye, Kahire 1968, s. 255-265; Ömer Ferruh, Târîhu’l-edeb, II, 536-538; AǾyânü’ş-ŞîǾa, V, 7-13; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), II, 179-180; Kays Âl-i Kays, el-Îrâniyyûn, I/1, s. 188-197; Mahmûd Huseynî, el-Medresetü’l-Bagdâdiyye fî târîhi’n-nahvi’l-ǾArabî, Beyrut 1407/1986, s. 260-318; Abdülfettâh İsmâil Şelebî, Ebû Alî el-Fârisî: hayâtühû ve âsâruh, Cidde 1409/1989; Yahyâ Mîr Alem, “Kitâbü’l-Îzah: mekânetühû ve hasâǿisuh”, MMLADm., LXVIII/2 (1993), s. 303-316; C. Rabin, “al-Farisı”, EI² (Fr.), II, 821; I. Abbas, “Abū ǾAlī el-Fāresı”, EIr., I, 257-258.

Mehmet Reşit Özbalıkçı