EBÛ AHMED b. CAHŞ

أبو أحمد بن جحش

Ebû Ahmed Abd b. Cahş b. Riâb el-Esedî (ö. 20/641’den önce)

Hz. Peygamber’in hanımlarından Zeyneb bint Cahş’ın kardeşi, sahâbî.

Ebû Ahmed künyesiyle tanınmıştır. Adının Abdullah olduğu söylenmekteyse de Abdullah onun kardeşidir. Annesi, Resûlullah’ın halası Ümeyme bint Abdülmuttalib’dir. Ebû Ahmed, kardeşleri Abdullah ve Ubeydullah’la birlikte Hz. Peygamber’in Dârülerkam’a sığınmasından önce müslüman oldu ve onlarla beraber Habeşistan’a hicret etti. Kaynakların bir kısmında onun Habeşistan hicretine katılmadığı ileri sürülmektedir. Kardeşi Ubeydullah orada hıristiyan olunca Resûl-i Ekrem onun hanımı Ümmü Habîbe bint Ebû Süfyân ile evlenerek kendi himayesine aldı.

Medine’ye topluca hicret eden Cahşoğulları’nın Mekke’deki evleri tamamen kapanmıştı. Evini Ebû Süfyân’ın satın almasına çok üzülen Ebû Ahmed bunu bir türlü hazmedemiyordu. Hz. Peygamber Mekke’nin fethi günü Kâbe’deki hitâbesini bitirince Ebû Ahmed devesinin üzerinde Kâbe’nin kapısı önünde durdu, eviyle ve başka konularla ilgili olarak Mekkeli müşriklerin yaptığı haksızlıkların hesabını yüksek sesle sormaya başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber Osman b. Affân’ı yanına çağırarak kulağına bazı şeyler fısıldadı. O da Ebû Ahmed’in yanına gidip Hz. Peygamber’in söylediklerini kendisine bildirince Ebû Ahmed hemen devesinden indi, diğer müslümanların yanına gidip oturdu ve ölünceye kadar bu konuda kimseye bir şey söylemedi. Hz. Peygamber’in bu sessiz tebliğinde, evine karşılık ona cennette bir ev verileceğini müjdelediği rivayet edilmektedir. Şair sahâbîlerden olan Ebû Ahmed, ailesinin hicretini ve hayatının çeşitli safhalarını şiirlerinde terennüm etmiştir.

Ebû Ahmed, Fâria bint Ebû Süfyân ile evliydi. Sonradan gözlerini kaybettiyse de Mekke’nin her tarafını iyi bildiğinden her yerde rehbersiz olarak dolaşırdı. Sevilen bir kişi olduğu için şairler onun etrafında toplanıp sohbet ederlerdi. Cumahî, Hz. Ömer devrinde şairlerden Dırâr b. Hattâb ile Abdullah b. Ziba‘râ’nın onun evinde Hassân b. Sâbit’le yaptıkları bir şiir müsabakasından söz etmektedir (Fuhûlü’ş-şuǾarâǿ, II, 243-244).

Ebû Ahmed Medine’de vefat etti. Ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekteyse de bazı rivayetlerde belirtilenin aksine onun kız kardeşi Zeyneb bint Cahş’tan önce vefat ettiği anlaşılmaktadır. Rivayete göre kardeşlerinden biri öldüğü zaman Zeyneb güzel koku getirterek sürünmüş, sonra da güzel kokuya ihtiyacı olmadığını, Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadına, kocasından başka bir ölüden dolayı üç günden fazla yas tutmayı Resûlullah’ın helâl görmemesi sebebiyle böyle yaptığını söylemiştir (Müslim, “Talâk”, 58). Zeyneb bint Cahş’ın üç kardeşinden Abdullah’ın Uhud Gazvesi’nde şehid düştüğü, Ubeydullah’ın da Habeşistan’da hıristiyan olarak öldüğü bilindiğine göre 20 (641) yılında vefat eden Zeyneb bint Cahş’tan önce ölen bu kardeşin Ebû Ahmed olduğu kesinlik kazanmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Müslim, “Talâk”, 58; İbn İshak, es-Sîre, s. 124; Vâkıdî, Kitâbü’l-Megāzî, II, 839, 840, 841; İbn Hişâm, es-Sîre, I, 470, 472, 500; İbn Sa‘d, et-Tabakāt, IV, 102-103; Cumahî, Fuhûlü’ş-şuǾarâǿ, II, 243-244; Belâzürî, Ensâb, I, 88, 199-200, 269, 436; İbn Hazm, Cemhere, s. 191; İbn Abdülber, el-İstîǾâb, IV, 1593-1594; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gābe, III, 513-514; VI, 7; İbn Hacer, el-İsâbe, IV, 23-24; Âmirî, Behcetü’l-mehâfil, Medine 1330, I, 162; Ali Fehmi Câbiç, Hüsnü’s-sıhâbe, İstanbul 1324, I, 47-52.

Raşit Küçük