DARB-ı TÜRKÎ
ضرب تركى))
Türk mûsikisi usullerinden.
“Türkî darb” şeklinde de zikredilmekte olup XV. yüzyıldan beri kullanıldığı bilinmektedir. On sekiz zamanlı ve on üç vuruşlu bir büyük usuldür. Bir yürük semâi ile üç sofyanın birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu usul “tek” darbıyla başlayıp “düm” darbıyla sona erdiği için diğerlerinden farklı bir özelliğe sahiptir. 18/4’lük ikinci mertebesi kullanılmış olup şematik gösterilişi şöyledir:
Kâr, beste ve özellikle na‘tlarda kullanılan bu usulle bestelenmiş eserlerin tamamına yakını unutulmuştur. Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi’nin “Na‘t-ı Mevlânâ” adıyla bilinen meşhur rast na‘tı, Hüseyin Sadeddin Arel ve Suphi Ezgi’nin birlikte yaptıkları çalışmalar sonucu bu usulle notaya alınmıştır. Buna rağmen eldeki tek örnek olan eser serbest ve usulsüz olarak icra edilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA:
Ezgi, Türk Musikisi, II, 50-53; Özkan, TMNU, s. 648; Sadeddin Heper, “Türk Musikisinde Usuller”, MM, sy. 345 (1978), s. 14.
İsmail Hakkı Özkan