CÜNDÎ

الجندي

Ziyâüddîn Ebü’l-Mevedde (Ebü’s-Safâ, Ebü’z-Ziyâ) Halîl b. İshâk b. Mûsâ el-Cündî (ö. 776/1374 [?])

Mâlikî fakihi.

Özellikle hayatının ilk devresi hakkında şöhretine kıyasla çok az bilgi bulunan Cündî’nin ata mesleği olan askerliğe meylederek Mısır ordusunda bir süre


görev yaptığı anlaşılmaktadır. Daha sonra bu görevden ayrılmasına rağmen ömrünün sonuna kadar askerî üniformasını çıkarmadığı için “Cündî” (ordu mensubu) nisbesiyle tanınmıştır. Babasının da aynı meslekten olması sebebiyle İbnü’l-Cündî diye de anılır. Babası Hanefî olduğu halde kendisi hocalarından İbnü’l-Hâc el-Abderî’nin tesiriyle Mâlikî mezhebine meyletti. Abdullah b. Süleyman el-Menûfî’den fıkıh, Ebü’l-Ferec Abdurrahman b. Muhammed el-Makdisî’den hadis, Burhâneddin İbrâhim b. Lâcîn er-Reşîdî’den Arapça ve fıkıh usulü okudu. Hocası Menûfî’nin ölümü üzerine onun ders halkasını devraldı. Daha sonra Şeyhûniyye Medresesi’nde müderris oldu. Ders halkası talebelerle dolup taşan Cündî’ye fetva sormak için de pek çok kişi başvururdu. Talebeleri arasında Burhâneddin İbn Ferhûn, Behrâm b. Abdullah ed-Demîrî, Halef b. Ebû Bekir en-Nahrîrî, Cemâleddin Yûsuf b. Hâlid el-Bisâtî gibi âlimler bulunmaktadır.

Mısır’da Mâlikî mezhebinin önderliğini yapan Cündî, fıkıh yanında Arap dili ve edebiyatı, hadis ve ferâiz alanlarında da uzmandı. Talebelerinden Burhâneddin İbn Ferhûn onun hadis rivayetinde güvenilir olduğunu belirtmektedir. Hac için Mekke ve Medine’ye gitmesi dışında Kahire’den ayrılmamasına rağmen Mâlikî fıkhına dair el-Muhtasar adlı eseri Kuzey Afrika Mâlikîler’i arasında büyük itibar gördü. Bu bölgede Sîdî Halîl adıyla tanınan âlimin şöhreti İslâm dünyasının her tarafına yayıldı.

Bazı kaynaklar Cündî’nin Şevval 770’te (Mayıs 1369) İskenderiye’nin hıristiyan işgalinden kurtuluşu için savaştığını belirtmekteyse de bu bilgi ihtiyatla karşılanmalıdır. Zira 767 Muharreminde (Ekim 1365) İskenderiye’yi yağmalayan Frenkler’in kısa bir süre sonra kendiliklerinden çekildikleri bilinmektedir. Altmış dokuz yaşlarında iken Kahire’de vefat eden Cündî’nin ölüm tarihiyle ilgili rivayetler de farklıdır. Bazı kaynaklarda 749 (1348) ve 769 (1368) yılları verilmekle birlikte bunlardan birincisi hocası Menûfî’ye, ikincisi ise muhtemelen yine İbnü’l-Cündî künyesiyle tanınan Ebû Bekir Abdullah b. Aydoğdu b. Abdullah el-Cündî’ye aittir. Kaynakların büyük çoğunluğu 767 yılı üzerinde ittifak etmekle birlikte Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Cündî’nin bir talebesinden gelen rivayete dayanarak 13 Rebîülevvel 776 (22 Ağustos 1374) tarihini benimsemiştir.

Eserleri. 1. el-Muħtasar*. En meşhur eseri olup Mâlikî fıkhına dairdir. Cezayir, Fas, Tunus gibi Kuzey Afrika ülkelerinde “el-Kitâb” diye tanınan eser, bu bölge müslümanları arasında Mâlikî mezhebinin temel kitaplarından olan el-Muvattaǿ ve el-Müdevvenetü’l-kübrâ’ya tercih edilegelmiştir. Birçok baskısı bulunan eserin (meselâ Paris 1855; Bulak 1293; Fas 1300; Kostantine 1878) altmışın üzerinde şerh ve hâşiyesi vardır. Bunlardan Bisâtî, Mevvâk, Hattâb, Muhammed b. Abdullah el-Haraşî, Zürkanî ve Derdîr’e ait olanlar en meşhurlarıdır. Çok erken tarihlerde müsteşriklerin de dikkatini çeken eser Fransızca’ya, İngilizce’ye ve İtalyanca’ya tercüme edilmiş, ayrıca çeşitli çalışmalara konu olmuştur. 2. et-Tavzîh. İbnü’l-Hâcib’in Mâlikî fıkhına dâir el-Muħtasar adlı eserinin şerhi olup özellikle Kuzey Afrika’da çok meşhurdur. 3. Kitâbü’l-Menâsik. Hac menâsikiyle ilgilidir. Brockelmann bu eser üzerine Hattâb’ın yaptığı bir şerhe ait yazma nüshayı kaydetmektedir (GAL Suppl., II, 99). Ancak kaynaklar, Hattâb’ın konuyla ilgili Hidâyetü’s-sâliki’l-muhtâc li-beyâni fiǾli’l-mutemir ve’l-hâc adlı bir eserini zikretmekle birlikte bunun Kitâbü’l-Menâsik’in şerhi olduğuna dair herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır (ayrıca bk. GAL, II; 508, Suppl., II, 537); 4. Âdâbü’s-sülûk. Cenneti kazanmanın yollarını anlattığı tasavvufî mahiyette bir eserdir. 5. Menâkıbü’ş-Şeyħ ǾAbdillâh el-Menûfî. Hocası Menûfî’nin hayatı ve menkıbeleriyle ilgili bir risâledir. 6. Muĥazzirâtü’l-fühûm fîmâ yeteǾallak bi’t-terâcim ve’l-Ǿulûm (bu eserlerin yazma nüshaları için bk. GAL, I, 373; II, 102-103; Suppl., I, 538; II, 96-99; Muhammed Riyâd el-Mâlih, I, 37-38; Zeydân, III, 254).

Bunlardan başka kaynaklarda zikredilen diğer bazı eserleri de şunlardır: Şerhu Muħtasari İbni’l-Hâcib (İbnü’l-Hâcib’in fıkıh usulüyle ilgili meşhur eseri Müntehe’s-sûl ve’l-emel’in yine kendisi tarafından yapılan el-Muħtaśar adlı özetinin şerhidir); Şerhu’l-Müdevvene (Sahnûn’un Mâlikî fıkhına dair meşhur eseri el-Müdevvenetü’l-kübrâ’nın şerhi olup “Kitâbü’l-Hacc”a kadardır); Şerh Ǿalâ Elfiyyeti İbn Mâlik (İbn Mâlik et-Tâî’nin Arapça grameriyle ilgili eseri Elfiyye’nin şerhidir); Zabtü’l-müveccehât ve taǾrîfühâ.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müzheb, s. 115-116; İbnü’l-Irâkı, ez-Zeyl Ǿale’l-Ǿİber (nşr. Sâlih Mehdî Abbas), Beyrut 1409/1989, I, 196,198; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, II, 86; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, XI, 92; Süyûtî, Hüsnü’l-muhâdara, I, 460; İbn İyâs, BedâǿiǾu’z-zühûr, I, 41; Bedreddin el-Karâfî, Tevşîhu’d-Dîbâc (nşr. Ahmed eş-Şetyevî), Beyrut 1403/1983, s. 92-98; İbnü’l-Kādî, Dürretü’l-hicâl, I, 257-258; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc (İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müzheb içinde), s. 112-115; Keşfü’ž-žunûn, II, 1628-1629, 1831, 1842, 1855; G. Pfannmüller, Handbuch der Islam-Literatur, Berlin 1923, s. 241; Serkîs, MuǾcem, I, 835-836; Brockelmann, GAL, I, 373; II, 102-103, 508; Suppl., I, 538; II, 96-99, 537; Karatay, Arapça Basmalar, I, 228; J. Fück, Die Arabischen Studien in Europa, Leipzig 1955, s. 203, 221; Kehhâle, MuǾcemü’l-müellifîn, IV, 113-114; a.mlf., el-Müstedrek, Beyrut 1406/1985, s. 231; J. D. Pearson, Index Islamicus: 1906-1955, London 1958, s. 108; a.mlf. – D. Grimwood – J. D. Hopwood, Arab-Islamic Bibliography, Sussex 1977, s. 141; A. S. Fulton – M. Lings, Second Supplementary Catalogue of Arabic Printed Books in the British Museum, London 1959, s. 410; Muhammed Cemâleddin eş-Şurbacî, Kāǿime bi-evâǿili’l-matbûǾâti’l-ǾArabiyyeti’l-mahfûza bi-Dâri’l-kütüb, Kahire 1383/1963, s. 163; A. G. Ellis, Catalogue of Arabic Books in the British Museum, London 1967, I, 851-853; Sarton, Introduction, III, 1099-1100, 1455; Muhammed b. Hasan el-Hacvî, el-Fikrü’s-sâmî fî târîħi’l-fıkhi’l-İslâmî, Medine 1397/1977, II, 243-245; J. Schacht, İslâm Hukukuna Giriş (trc. Mehmet Dağ – Abdülkadir Şener), Ankara 1977, s. 290; Muhammed Riyâd el-Mâlih, Fihrisü mahtûtâti Dâri’l-Kütübi’z-Zâhiriyye: et-Tasavvuf, Dımaşk 1398/1978, I, 37-38; C. Zeydân, Âdâb, III, 253-254; Carra de Vaux, Les Penseurs de l’Islam, Paris 1984, III, 360-363; Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Âlimleri, Ankara 1990, s. 189-190; Musa Ali Ajetunmobi, “A Critical Study of Mukhtasar Khalil”, IS, XXV/3 (1986), s. 275-288; Moh. Ben Cheneb, “Halîl”, İA, V/1, s. 158-159; a.mlf., “Khalīl b. Ishak”, EI² (İng.), IV, 964.

Cengiz Kallek