CEMÂLEDDİN ABDULLAH EFENDİ

(ö. 1844-1901)

Son devir Osmanlı hukukçusu ve Mısır kadısı.

Bereketzâde Damadı olarak bilinir. Dedesi Muhammed Hidâyet Efendi’nin kadılık yaptığı Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde 16 Rebîülâhir 1260 (5 Mayıs 1844) tarihinde doğdu. Devrinin önde gelen âlimlerinden Arapça ve dinî ilimler okuyarak icâzet aldı (1863). İlk görevine Meşîhat-ı İslâmiyye Mektûbî Kalemi’nde muavin olarak başladı (13 Kasım 1863). Daha sonra Diyarbekir mevleviyeti pâyesini (1870) kazanan Cemâleddin Efendi terfi ederek mektupçu oldu (1871). Hasan Fehmi Efendi’nin şeyhülislâmlıktan


ayrılması üzerine mektupçuluk vazifesini bıraktıysa da Turşucuzâde Ahmed Muhtar Efendi’nin şeyhülislâmlığı zamanında görevine döndü. Bu dönemde mevâlî rütbesinden mahreç rütbesine terfi etti. 1 Ocak 1878 tarihinde mektupçuluk görevinden alınarak Beyrut kadılığına tayin edildi. Yaklaşık iki yıl yürüttüğü bu görevden sonra Suriye Adliye müfettişliğine getirildi ve bir müddet sonra tekrar eski görevine iade edildi (1881). Hanımının hastalığı yüzünden istifa ederek İstanbul’a dönen (1883) Cemâleddin Efendi’ye, üstün hizmetleri ve güzel ahlâkı sebebiyle Beyrut halkı tarafından tezhipli bir Mecelle nüshası ve eşraftan 322 kişinin imzasını taşıyan bir teşekkür mektubu verildi. 30 Haziran 1885 tarihinde İstanbul pâyesiyle Şarkî Rumeli meşihatinde görevlendirildi. 26 Şubat 1891’de Mısır kadılığına tayin edilen Cemâleddin Efendi yaklaşık on yıl sürdürdüğü bu görevi sırasında Anadolu kazaskerliği pâyesi ve birinci rütbeden Mecîdî nişanı ile ödüllendirildi. 22 Ocak 1901’de Kahire’de vefat etti ve İmam Şâfiî Kabristanı’na defnedildi.

Eserleri. 1. İhticâb. Mısır İstînaf Mahkemesi müsteşarı Kāsım Emîn’in kadınların örtünmesine karşı çıkan ve erkeklerle bir arada bulunmalarına cevaz veren Tahrîrü’l-merǿe adlı eserine reddiye olarak yazılmıştır. Müellifin vasiyeti üzerine, Asmaî mahlasıyla meşhur Adanalı Yûsuf Ziya Efendi tarafından eserin önce Türkçe metni neşredilmiş, sonra da Arapça’ya tercüme edilerek el-İhticâb adıyla yayımlanmıştır (Kahire 1318). 2. es-Siyâsetü’ş-şer‘iyye fî siyâdeti’rrâî ve saâdeti’r-raiyye. Siyâset-i şer‘iyye* ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgisi bulunan çeşitli konuları İslâm tarihinden bazı örneklerle birlikte ele aldığı bu eseri 19 Ocak 1899 tarihinde tamamlamıştır. Kitap aslında Türkçe yazılmakla birlikte önce Asmaî tarafından es-Siyâsetü’ş-şerǾiyye fî hukūki’r-râǾî ve saǾâdeti’r-raǾiyye adıyla Arapça’ya tercüme edilerek yayımlanmış (Kahire 1318), daha sonra da Türkçe aslı neşredilmiştir (Kahire 1319). 3. Hulâsatü’l-kelâm fî tercîhi dîni’l-İslâm. Bu eseri de Asmaî Arapça’ya tercüme edip aynı isimle yayımlamıştır (Kahire 1319). Bunlardan başka Asmaî tarafından derlenen Cemâleddin Efendi’nin üç risâlesi el-Muhâfaza Ǿale’d-dîn ve’l-ihtimâm bi’s-salâti’lletî hiye ehemmü erkânih, Beyânü’t-terakkī bi’d-dîn ve’r-red ale’l-kāǿilîn bi’t-terakkī bi’l-vesâili’l-mâddiyye ve Tahkīk fî mesǿeleti’l-kazâǿ ve’l-kader ve innehümâ sâǿikān ile’l-amel lâ ile’l-kesel isimleriyle Arapça’ya tercüme edilerek Âsâru Cemâliddîn adıyla yayımlanmıştır (Kahire 1319).

BİBLİYOGRAFYA:

Cemâleddin Abdullah Efendi, el-İhticâb (trc. Asmaî), Kahire 1318, ayrıca bk. mütercimin mukaddimesi, s. 3-4; a.mlf., es-Siyâsetü’ş-şer‘iyye fî siyâdeti’r-râî ve saâdeti’r-raiyye (nşr. Asmaî), Kahire 1319, ayrıca bk. nâşirin mukaddimesi, s. 3-15 (bu eserde Asmaî müellifin kendi dilinden hayatını anlatmaktadır, bk. s. 12-14); Osmanlı Müellifleri, I, 267-268; Serkîs, MuǾcem, II, 1296-1297; Zeki Mücâhid, el-AǾlâmü’ş-şarkiyye, Kahire 1950, III, 41-42; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 492; Karatay, Arapça Basmalar, s. 19-20; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VI, 42; Özege, Katalog, I, 73; II, 664; IV, 1586; a.mlf., Bağış Kitapları Ek Kataloğu (nşr. Ali Bayram v.dğr.), Erzurum 1973, V, 83; Albayrak, Osmanlı Uleması, I, 11-12; Fihrisü’l-matbûǾâti’t-Türkiyyeti’l-ǾOsmâniyye, Kahire 1982, I, 33, 152; II, 192.

Saffet Köse