CEMÂL-i KARŞÎ &&&(جمال قرشى)&&& (ö. 702/1303’ten sonra)

XIII. yüzyılda yaşayan Türkistanlı ilim adamı ve idareci.

628’de (1230-31) Almalığ civarında doğdu. Babası Balasagunlu bir hâfız olup annesi Merv şehrinden köklü bir aileye mensuptur. İlk öğrenimini Zahîrüddin Eşref b. Necîb el-Kâsânî’den yaptı. Daha sonra, eseri Mülhakātü’s-Surâĥ’ta büyük bir İslâm âlimi olarak tanıtıp övdüğü Bedreddin Muhammed el-Farahî’nin hizmetine girdi (646/1248-49). Ardından Tuğrul Han unvanıyla bir hânedan kuran Buzar’ın oğlu Suğnak Tegin’in teveccühünü kazanarak Suğnak’ın oğlu İlbutar ile Cuci’nin kızı olan Moğol Prensesi Bulgan Biki’nin hocalığına getirildi. Divanda kendisi için yer sağlayan Sadr Burhâneddin’in himayesinden de faydalandı ve Karşî lakabıyla anılmaya başlandı. 662’de (1263-64) Kâşgar’a sürgün edildi, burada Sadr Kemâleddin ile tanışarak onun iltifatlarına mazhar oldu. Bundan sonra 1303’e kadar Orta Asya’nın önemli şehirlerini dolaştı ve devrin pek çok âlim ve şeyhiyle tanıştı. Bu seyahatler, ünlü eseri Mülhakāt’ın hazırlanmasında faydalı oldu. Nitekim 1273 yılında Şâş’tan (Taşkent) Aşağı Seyhun boylarına inerek Barçkend ve Çend şehirlerini ziyaret eden Karşî, Barçkend’de tanıştığı Hüsâmeddin Hâmid b. Âsım el-Barçınlıgī (Barçınî, Barçkendî) adlı fıkıh âliminin eserlerini inceleme imkânı buldu ve Mülhakāt’ta bu eserlere dair bilgiler verdi.

Cemâl-i Karşî’nin ölüm tarihi bilinmemekle birlikte Mülhakat’ın Çağatay Hanı Kaydu’nun oğlu Çapar’ın tahta geçişinin ilk yıllarında tamamlanmış olması, 702’den (1303) sonra fazla yaşamadığını düşündürmektedir. Karşî nisbesi (karşî=saray) kendisine Almalığ’daki yöneticilerle ilişkilerinden dolayı verilmiş olup Kureyş ile bir ilgisi yoktur.

Eserleri. 1. es-Surâh mine’s-Sıhâh. Cemâl-i Karşî 1282’de kaleme aldığı bu eserinde Cevherî’nin es-Sıhâh, adlı Arapça lugatını kısaltarak her kelimenin Farsça karşılığını vermiştir. Birçok yazması bulunan eser defalarca basılmıştır (bk. GAS, VIII, 220-221). 2. Mülhakātü’s-Surâh. es-Surâh mine’s-Sıhâĥ’a XIV. yüzyıl başında yazdığı uzunca bir zeyildir. Barthold’un Turkestan v epoxu Mongol’ skogo naşestviya adlı eserinin I. cildini (Petersburg 1898) oluşturan “Metinler” (s. 128-152) içinde bir özeti yayımlanan Mülhakāt Arapça’dır. Eser Türkistan’da kurulan devletler, özellikle Karahanlılar ve Çağatay hanları hakkında değerli bilgiler ihtiva eder; ayrıca şöhret kazanmış olan şeyhler ve âlimlerden de bahseder. Verilen bilgiler çoğunlukla efsane kabilinden ise de bazan tarihî ve kronolojik mâlumata rastlanır. Özellikle müellifin çağdaşı şeyh ve âlimler hakkında eserde yer alan rivayetler bu devrin fikir hayatı bakımından önemlidir. Barthold’a göre, eserde zaman zaman Arap-Fars ve Türk dillerinin mukayeselerine rastlanması, bugüne kadar elde edilen bilgiler çerçevesinde ilk karşılaştırma örnekleri olarak dikkati çeker. M. Fuad Köprülü ise eseri, Karahanlılar devrinde Doğu Türkistan’da İslâmî ve edebî ilimlerdeki gelişmenin önemli bir delili kabul eder. Karşî bu eserinde ayrıca gezdiği yerlerin coğrafyası ile bölge insanlarının etnik yapıları hakkında da bilgiler verir. Meselâ Siğnak’ın da içinde bulunduğu bazı şehirleri Türkmen ülkeleri (bilâdü’t-terâkime) olarak adlandırır ve özellikle Barçkend’in Türkmen yurdu olduğunu belirtir. Faruk Sümer, Aşağı Seyhun bölgesi hakkında verdiği bilgilere dayanarak bu bölgedeki Türkmenler’in Selçuklular’la ilgili hâtıraları saklayabilmiş olacaklarını ifade eder.


BİBLİYOGRAFYA:

Keşfü’z-zunûn, II, 1077; Serkîs, MuǾcem, I, 707; Köprülü, Türk Edebiyatı Tarihi, s. 156, 279; Rieu, Catalogue, II, 507; H. F. Hoffman, Turkish Literature, A Bio-Bibliographical Survey, Utrecht 1969, III/1-3, s. 84-89; Sezgin, GAS, VIII, 220-221; Barthold, Türkistan, s. 67-68; a.mlf., Orta Asya Türk Tarihi Hakkında Dersler (haz. K. Yaşar Kopraman – İsmail Aka), Ankara 1975, s. 200, 345; Faruk Sümer, Oğuzlar: Türkmenler, İstanbul 1980, s. 112, 571-573; Zeki Velidî Togan, Bugünkü Türkili Türkistan ve Yakın Tarihi, İstanbul 1981, s. 109-110; P. Jackson, Djamāl Karshī”, EI² Suppl. (İng.), s. 240.

Mustafa Budak