BEŞÎR

البشير

Hz. Peygamber için kullanılan isim veya sıfatlardan biri.

Sözlükte “müjdelemek; güler yüzlü olmak, güler yüzle karşılamak” anlamlarına gelen beşr kökünden türetilmiş bir sıfat olup “müjdeleyen, güler yüzlü ve sevecen olan” demektir. Bu kelime Kur’ân-ı Kerîm’de yedi defa nezîr* ile birlikte Hz. Peygamber’e ve aynı mahiyette bir defa da Kur’an’a (Fussılet 41/4) nisbet edilmiştir.

Bizzat Hz. Peygamber’in de beşîr sıfatını kendisine nisbet ettiği sabittir (Nesâî, “Îmân”, 6). Kur’an’da tebşîr (müjdelemek) fiili Allah, Hz. Peygamber ve Kur’ân-ı Kerîm için kullanıldığı gibi bunun ism-i fâili olan mübeşşir de hem geçmiş peygamberler hem de Hz. Muhammed için kullanılmıştır. Bu istimal tarzı hadislerde de mevcuttur (meselâ bk. Buhârî, “Tefsîr”, 48/3, “Tevhîd”, 20).

Beşr veya tebşîr “müjdelemek yani iyi bir haber vermek, sevindirici bir sonucu bildirmek” mânasına gelmekle birlikte Kur’ân-ı Kerîm’de kinaye ve istihza yoluyla “üzücü bir haberi ve elem verici bir


sonucu” bildirmek anlamında da kullanılmıştır. Beşîr’in naslarda daima nezîr ile birlikte yer alması, birincinin iyi habere, ikincinin ise kötü habere tahsisini ifade eder. Buna göre beşîr, “müminlere (veya itaatkâr müminlere) özellikle âhiret mutluluğunu ve cenneti müjdeleyen” mânasına gelir.

Beşîr Hz. Peygamber’in isimlerinden biri olarak kabul edilmişse de yanında onun diğer isimlerinden biri veya ismin yerini tutan bir zamir bulunmadan kullanılmadığına göre onu Hz. Peygamber’in bir adı değil sıfatı saymak daha isabetli olur.

BİBLİYOGRAFYA:

Lisânü’l-ǾArab, “bşr” md.; Kamus Tercümesi, “bşr” md.; Mustafavî, et-Tahkīk, “bşr” md.; Buhârî, “Tefsîr”, 48/3, “Tevhîd”, 20; Nesâî, “Îmân”, 6; Kadî İyâz, eş-Şîfâǿ, I, 319, 336; İbn Seyyidünnâs, ǾUyûnü’l-eser, II, 315; İbn Kayyim el-Cevziyye, Zâdü’l-meǾâd, I, 34; Ali el-Kārî, Şerhu’ş-Şifâǿ, İstanbul 1316, I, 516.

Ahmet Önkal