BENÎ HAMEVİYYE &&&( بنو حمويّة )&&& Eyyûbî Hükümdarı el-Melikü’l-Kâmil ve halefleri zamanında önemli görevlerde bulunmuş olan İran asıllı bir sûfî ve fukaha ailesi.

Evlâdü’ş-şeyh adıyla da bilinen ailenin atalarından Ebû Muhammed Abdullah b. Ahmed b. Hameviyye (Hammûye) b. Yûsuf es-Serahsî (ö. 381/991-92) Serahs’ta doğdu. Herat’ta Sahîh-i Buhârî’nin râvilerinden biri olan Ebû Abdullah el-Firebrî’den CâmiuǾs-sahîh’i dinledi. Dârimî’nin talebesi Îsâ b. Ömer es-Semerkandî’den onun es-Sünen’ini, Abd b. Humeyd’in talebesi İbrâhim b. Huzeym eş-Şâşî’den de Abd b. Humeyd’in Müsned ve Tefsîr’ini dinledi. Kendisinden de Hâfız Ebû Zer el-Herevî, İshak b. İbrâhim el-Karrâb ve Abdurrahman b. Muhammed ed-Dâvûdî hadis dinlemişlerdir (Sem‘ânî, II, 230; İbnü’l-Esîr, el-Lübâb, I, 392; Zehebî, XIV, 486-487; XVI, 492-493). Benî Hameviyye (Benî Hammûye, Benî Hameveyh) ailesinin tanınmış diğer simaları şunlardır:

Ebû Abdullah Muhammed b. Hameviyye el-Cüveynî (ö. 530/1135-36). Ailenin bir kolu daha sonra Suriye’ye göç ederek orada Eyyûbî hükümdarlarının hizmetine girdi. Muhammed b. Hameviyye bu aile fertlerinin en meşhuru olup Benî Hameviyye ona nisbet edilmektedir. Nîşâbur’da doğdu. İlmî hayatına fıkıh ve usûl-i hadîsle başladı. Ebü’l-Fazl b. Muhammed el-Fârmezî’ye intisap ederek ondan tasavvuf tahsil etti. Letâǿifü’l-ezhân fî tefsîri’l-Kurǿân, Kitâb fî Ǿilmi’t-tasavvuf adlı eserleri ve bazı şiirleri vardır. Buhayrâbâd’da vefat etmiş olup kabri ziyaretgâhtır (geniş bilgi için bk. İBN HAMEVEYH, Muhammed).

Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Hameviyye (ö. 539/1144). Gazzâlî’den fıkıh, Nîşâbur’daki birçok kişiden de hadis okumuştur. Evi âlimlerin ve eşrafın toplanma yeri idi. Nîşâbur’da vefat etmiş, Cüveyn’e götürülüp orada defnedilmiştir (Sem‘ânî, IV, 230-231; İbn Mâkûlâ, II, 366-369; III, 267).

İmâdüddin Ebü’l-Feth Ömer b. Ali. b. Muhammed b. Hameviyye (ö. 577/1181). Fıkıhta büyük bir âlim, tasavvufta ise “şeyhüşşüyûh” olarak bilinmektedir. Nûreddin Zengî tarafından Dımaşk, Hama, Humus ve Ba‘lebek gibi birçok şehirdeki ribât, vakıf ve zâviyelerin idaresine memur edilmiş ve ailenin Suriye ve Mısır’daki kolunun atası olarak tanınmıştır. Nûreddin Zengî kendisini sever ve sayardı (Münzirî, III, 16).

Ebû Sa‘d Abdülvâhid b. Ali b. Muhammed b. Hameviyye el-Cüveynî (ö. 589/1193). Cüveyn’de doğdu. Ebû Tâlib el-İsfahânî’den Şâfiî fıkhı, aralarında Şehrdâr b. Şîrûye ed-Deylemî’nin de bulunduğu birçok meşhur muhaddisten de hadis okudu. Şeyhüşşüyûh diye tanınan yeğeni Ebû Muhammed Abdullah ve Ali b. Mufaddal el-Makdisî gibi bazı kimseler de ondan hadis rivayet etmişlerdir. Dımaşk’ta ders okutmuş ve Rey’de vefat etmiştir (Münzirî, I, 178-179; İbnü’s-Sâbûnî, s. 81-83).

Ebü’l-Hasan Sadreddin Muhammed b. İmâdüddin Ömer b. Ali b. Muhammed b. Hameviyye el-Cüveynî (ö. 617/1220). Reîs ve şeyhüşşüyûh lakaplarıyla tanınan Ebü’l-Hasan Cüveyn’de doğdu; on beş yaşındayken babasıyla birlikte Dımaşk’a gitti. Dımaşk’ta babasına halef oldu ve ders okuttu. Mısır’a gidince I. el-Melikü’l-Âdil nezdinde büyük bir itibara kavuştu; kendisine Kubbetü’ş-Şâfiî ve Meşhedü’l-Hüseyin’de Şâfiî fıkhı okutma görevi verildi. Mes‘ûd b. Muhammed el-Kutbü’n-Nîşâbûrî’nin kızı ile evlendi. Daha sonra meşhur Kadı Ebû Asrûn’un kızıyla evlendi ve bu hanımdan dört oğlu oldu. Bunlar “Evlâdü (Benî) şeyhişşüyûh” adıyla şöhrete kavuştular. Sadreddin güzel ahlâklı, hilim ve vakar sahibi bir insan ve faziletli bir âlim olarak bilinmektedir. Haçlılar Dimyat’ı istilâ edince el-Melikü’l-Kâmil onu Abbâsî Halifesi Nâsır-Lidînillâh’a göndererek yardım istedi. Bağdat’a giderken Harran ile Musul arasında hastalandı, Musul’da vefat etti ve orada defnedildi. Selvetü’t-tâlibîn adlı tasavvufa dair bir eseri vardır (Münzirî, III, 15-16; Ebû Şâme el-Makdisî, s. 125; Zehebî, XXII, 79-80; Safedî, IV, 259; Sübkî, V, 40; İbn Kesîr, XIII, 93; İbn Tağrîberdî, VI, 251).

Ebü’l-Kāsım Ubeydullah b. Ahmed b. Ebû Sa‘d b. Hameviyye el-Cüveynî (ö. 623/1226). Daha çok künyesiyle tanınmıştır. Dımaşk’ta Ebü’l-Ferec Yahyâ es-Sekafî’den hadis okumuş, Mısır’da hadis dersleri vermiş, Hâfız Ebû Muhammed el-Münzirî ve diğerleri ondan hadis okumuşlardır. Kahire’de Meşhedü’l-Hüseyin’de vefat etmiştir (Münzirî, III, 186; İbnü’s-Sâbûnî, s. 85-86).

Şeyhüşşüyûh Sadreddin’in dört oğlu (Evlâdü şeyhişşüyûh) Benî Hameviyye’nin en meşhurları olup şunlardır:

Şeyhüşşüyûh Ebü’l-Feth İmâdüddin Ömer b. Muhammed b. Ömer (ö. 636/1239). Dımaşk’ta doğdu ve Mısır’da büyüdü. Dımaşk ve Kahire’de hadis tahsil etti, Suriyeli ve Bağdatlı birçok hocadan icâzet aldı. Dımaşk ve Kahire’de hadis dersleri verdi. Babasının 1220 yılında vefatı üzerine o da şeyhüşşüyûh lakabıyla anılmaya başladı. Kubbetü’ş-Şâfiî ve Meşhedü’l-Hüseyin’de ders verdi; hem halk hem de ileri gelenler nezdinde büyük bir saygı gördü. Mutaassıp bir Eş‘arî idi. el-Melikü’l-Kâmil’in yeğeni ve Dımaşk hâkimi Cevvâd Yûnus b. Mevdûd tarafından siyasî bir anlaşmazlıktan dolayı öldürtüldü (26 Cemâziyelevvel 636/4 Ocak 1239) ve Sa‘deddin Zâviyesi’ne defnedildi


(Münzirî, III, 506-507; Ebû Şâme el-Makdisî, s. 168; Zehebî, XXIII, 97-99; Sübkî, V, 144-145; İbn Tağrîberdî, VI, 313-314).

Kemâleddin Ebü’l-Abbas Ahmed b. Muhammed b. Ömer (ö. 640/1242). Dımaşk’ta doğdu; “es-Sâhibü’l-celîl” lakabıyla meşhurdur. Devrindeki birçok hocadan ders okudu. Ebû Tâhir Berekât b. İbrâhim, Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî ve bir grup Bağdatlı âlimden icâzet aldı. Dımaşk ve Mısır’da bazı hocalardan hadis tahsil etti. Herkesten saygı gören bir insandı. Devlet idaresinde görev aldı ve böylece hem kendisi hem de kardeşleri nüfuz sahibi oldular. Kemâleddin 1240’ta el-Melikü’s-Sâlih Necmeddin tarafından Yafa Kontu Theobald’a Navarra (Nebre) kralına elçi olarak gönderildi. Kerek hâkimi Nâsır Dâvûd b. Muazzam’a karşı sevkedilen ordunun başkumandanlığına getirildi. Yapılan savaşta Mısırlılar yenilgiye uğradılar. Kemâleddin esir alındı ise de daha sonra Nâsır onu serbest bıraktı. 13 Safer 640’ta (12 Ağustos 1242) Gazze’de vefat etti ve oraya defnedildi. Kardeşi Muînüddin kabrinin üzerine bir kubbe yaptırdı. Zehirlenerek öldürüldüğü de söylenmektedir (Münzirî, III, 598; Zehebî, XXIII, 99; İbn Tağrîberdî, VI, 345).

Muînüddin Hasan b. Muhammed b. Ömer (ö. 643/1246). Dımaşk’ta doğdu. el-Melikü’l-Kâmil zamanında devlet hizmetine girip el-Melikü’s-Sâlih Necmeddin zamanında vezir oldu. Cömertliğiyle tanınırdı. Necmeddin tarafından Ba‘lebek Valisi Sâlih İsmâil b. Ebû Bekir b. Eyyûb ile savaşmak ve Dımaşk’ı ondan almak üzere gönderildi. Altı ay süren kuşatmadan sonra Dımaşk Kalesi’ne girdi ve şehri ele geçirdi; fakat birkaç ay sonra hastalanarak Dımaşk’ta vefat etti (24 Ramazan 643/12 Şubat 1246) (Zehebî, XXIII, 100; İbn Kesîr, XIII, 171; İbn Tağrîberdî, VI, 352-353).

Fahreddin Yûsuf b. Muhammed b. Ömer (ö. 647/1250). Dımaşk’ta doğdu; “melikü’l-ümerâ” ve “es-sâhibü’l-kebîr” lakabıyla meşhurdur. el-Melikü’l-Kâmil onu 1217’de Abbâsî halifesine, 1227’de de İmparator II. Frederick’e elçi olarak gönderdi. el-Melikü’l-Kâmil devrinde önemli görevlerde bulundu. el-Melikü’l-Muazzam Turan Şah b. Eyyûb tahta geçer geçmez Fahreddin’i görevden uzaklaştırmayı düşündü. Ancak Haçlı istilâsı karşısında bu düşüncesini gerçekleştiremedi. Fahreddin Mansûre’de Haçlılar’a karşı savaşmış, yanındakilerin çoğu kaçtığı halde o savaşmaya devam etmiş ve sonunda şehid düşmüştür. Malları yağma edilmiş, evi yıkılmış ve emrindeki insanlar tarafından her türlü ihanete uğramıştır. Cenazesi Kahire’de defnedilmiştir (4 Zilkade 647/8 Şubat 1250) (geniş bilgi için bk. İBN HAMEVEYH, Fahreddin).

Tâceddin Ebû Muhammed Abdullah (Abdüsselâm) b. Ömer b. Ali b. Muhammed b. Hameviyye el-Cüveynî (ö. 642/1244). Dımaşk’ta doğdu ve orada İbn Asâkir ve diğer meşhur muhaddislerden hadis dersleri aldı. 593’te (1196-97) Dımaşk’tan ayrılarak Kudüs ve Mısır üzerinden Kuzey Afrika’ya geçti. Muvahhidler’den Ya‘kûb b. Yûsuf b. Abdurrahman el-Mansûr ve Muhammed en-Nâsır’ın hizmetine girdi ve yedi yıl kadar orada kaldı (geniş bilgi için bk. İBN HAMEVEYH, Tâceddin).

Sa‘deddin Muhammed b. Müeyyed b. Abdullah b. Ali b. Muhammed b. Hameviyye el-Cüveynî (ö. 650/1252). Şeyh Necmeddîn-i Kübrâ’nın müridlerinden olup Sadreddin Konevî de onun sohbetlerinde bulunmuştur. Bir müddet Dımaşk’ta ikamet etti, sonra Horasan’a döndü. Mezarı Bahrâbâd’dadır. ǾUlûmü’l-hakāǿik (Kahire 1328) ve yazma nüshaları Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan Mahbûbü’l-kulûb, Mefâtîhu’l-esrâr, Secencelü’l-ervâh, Hakāǿiku’l-hurûf gibi eserleriyle çeşitli risâleleri vardır (geniş bilgi için bk. SA‘DEDDÎN-i HAMMÛYE).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Mâkûlâ, el-İkmâl, II, 366-369; III, 267; Sem‘ânî, el-Ensâb, II, 230; IV, 230-232; İbnü’l-Cevzî, el-Muntazam, I, 63-64; X, 63-64; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, XI, 46; XII, 400; a.mlf., el-Lübâb, I, 392; Münzirî, et-Tekmile, I, 178-179; III, 15-16, 186, 506-507, 598, 638; Ebû Şâme el-Makdisî, ez-Zeyl Ǿale’r-Ravzateyn: Terâcimü ricâli’l-karneyn, Beyrut 1947, s. 84, 125, 168, 174; İbnü’s-Sâbûnî, Kitâbü Tekmileti İkmâli’l-İkmâl, Beyrut 1406/1986, s. 81-83, 8586; Melikü’l-Eşref er-Resûlî, el-ǾAscedü’l-mesbûķ (nşr. Şâkir Mahmûd Abdülmün‘im), Bağdad 1395/1975, s. 515, 571-572; Muhammed b. İbrâhim el-Cezerî, Havâdisü’z-zamân, Gota Ktp., nr. 1559-1561, vr. 51-52; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XIV, 486-487; XVI, 492-493; XIX, 597-598; XXII, 79-80; XXIII, 96-99, 100-102; Müstevfî, Târîh-i Güzîde (Nevâî), s. 670-671; Safedî, el-Vâfî, III, 28; IV, 259; Sübkî, Tabakāt, V, 40, 144-145; VI, 97; İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 211; XIII, 93, 165, 171, 178; İbn Haldûn, el-İǾber, IV, 84; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VI, 251, 313-314, 345, 350, 352-353, 363; Câmî, Nefehât, s. 485-487; Makkarî, Nefhu’t-tîb, III, 99-105, 509-510; Keşfü’zzunûn, II, 999; İbnü’l-İmâd, Şezerât, IV, 95; V, 218, 238-239; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 461; II, 110; Îzâhu’l-meknûn, II, 32, 113, 473; Brockelmann, GAL Suppl., I, 803; Louis Massignon, “Hamevî”, İA, V/1, s. 189; H. L. Gottschalk, “Awlād al-Shaykh”, EI² (İng.), I, 765-766.

Muhammed Abdülkadir Hureysât