BALTAOĞLU SÜLEYMAN BEY

Osmanlı kaptan-ı deryâsı, Fâtih Sultan Mehmed’in İstanbul Kuşatması (1453) sırasında yenilgiyle sonuçlanan deniz savaşının kumandanı.

Bir Bulgar “arhont”unun (bey) oğludur. II. Murad devrinde devşirme olarak saraya alındı ve orada yetişti. Daha sonra kapıcıbaşılığa yükseldi; önemli devlet hizmetlerinde bulundu ve çeşitli siyasî mücadelelerde faal rol oynadı. Haçlı orduları karşısında gevşek tutumuyla mağlûbiyete sebep olan uç beyi Turahan Bey’i Vezîriâzam Halil Paşa’nın emriyle tutuklayarak Tokat’a hapse gönderdi (1443). Segedin Antlaşması’nın ön hazırlıklarının yapıldığı Edirne müzakerelerinin kararlarını Macar Kralı Ladislas’a bildirmek üzere elçi olarak görevlendirildi (1444). Antlaşmanın gerçekleşmesi için Ladislas nezdinde önemli teşebbüslerde bulundu. Karşı tarafa antlaşmayı imzalattı ve Osmanlı idaresindeki Sırp kalelerini tahliye ederek Sırplara teslim etti.

Çeşitli kademelerdeki görevlerinde gösterdiği başarıları dolayısıyla II. Murad’ın sevgi ve itimadını kazanan Baltaoğlu Süleyman Bey daha sonra sancak beyiliğine yükseldi. Fâtih devrinde Hamîd-ili beyi olarak Karaman kuvvetleriyle mücadele etti. 1449’da Osmanlı donanmasının başında Midilli adasına akın düzenledi ve Kalonya kasabasını zaptetti. 1451’de Gelibolu sancak beyi olarak kaptan-ı deryâ oldu. 1453 baharında 400 civarında savaş ve nakliye gemisinden oluşan donanmasıyla kuşatmaya katılmak üzere İstanbul önlerine geldi. Donanma için merkez üs kabul ettiği ve bugün kendi adıyla anılan Baltalimanı’na yerleşti. 18 Nisan’da başta Büyükada olmak üzere bütün adaları fethetti. Fakat 20 Nisan’da Bizans’a yardım için gelen üç Ceneviz ve bir Bizans gemisinin Haliç’e girmesini önleyemedi. Bu dört büyük gemi ile Yedikule açıklarında giriştiği mücadele başarısızlıkla sonuçlandı. Hatta savaşı karadan seyreden Fâtih, bu gemilerin durdurulamayışı karşısında kızgınlıkla atını denize sürmüş ve ardından Baltaoğlu’nu şiddetle azarlayıp idamını emretmişse de devlet ileri gelenlerinin araya girmesiyle bu kararından vazgeçmiştir. Savaş sırasında bir gözünü kaybeden Baltaoğlu Süleyman Bey kaptan-ı deryâlıktan azledildikten sonra kara ordusunda görev yapmış ve daha pek çok savaşa katılmıştır. Ölüm tarihi hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur.

Kâtib Çelebi, onun ilk kaptan-ı deryâ olduğunu ve İstanbul Kuşatması sırasında gemilerin karadan yürütülerek Haliç’e indirilmesinde hizmet ettiğini yazmaktaysa da bu iddia doğru değildir.

Fâtih devrine ait tahrir kayıtlarında (İnalcık, s. 26) Tırhala sancağının Agrafa vilâyetinde Baltaoğlu adlı bir köyün mevcudiyetine rastlandığı gibi kendisine ait tarihî bir kılıç da günümüze kadar gelmiş bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

N. Barbaro, Kostantıniyye Muhâsarası Ruznâmesi (trc. Şemseddin Talip Diler), İstanbul 1976, s. 36-40; Dukas, Bizans Tarihi (trc. Vl. Mirmiroğlu), İstanbul 1956, s. 164-166; Tursun Bey, Târîh-i Ebü’l-Feth (nşr. A. Mertol Tulum), İstanbul 1977, s. 53; Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân (nşr. Halil İnalcık - Mevlûd Oğuz), Ankara 1978, s. 31, 33, 35; Râmizpaşazâde Mehmed İzzet, Harîta-i Kapûdânân-ı Deryâ, İstanbul 1285; Mehmed Şükri, Esfâr-ı Bahriyye-i Osmâniyye, İstanbul 1306, s. 265-268; Kâtib Çelebi, Tuhfetü’l-kibâr, s. 12, 138; Vl. Mirmiroğlu, Fâtih’in Donanması ve Deniz Savaşları, İstanbul 1946, s. 20, 28, 30-35, 99; Selâhattin Tansel, Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasî ve Askerî Faaliyeti, İstanbul 1985, s. 50, 67-72; Agoston Gábor, “Az 1444. Évi Török-Magyar Követjárás”, Különlenyomat a Történelmi Szemle 1986/2, Számáboàl 1986, s. 272-276; Halil İnalcık, Fâtih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar I, Ankara 1987, s. 25-28, 40-41, 58, 169; Semavi Eyice, “Balta-oğlu Süleyman Bey’in Kılıcı”, TD, sy. 25 (1971), s. 163-178; Şehabettin Tekindağ, “İstanbul Kuşatmasında İki Önemli Olay”, a.e., sy. 33 (1982), s. 1-2.

İdris Bostan