BÂBERTÎ

البابرتي

Ekmelüddîn Muhammed b. Mahmûd b. Ahmed el-Bâbertî er-Rûmî el-Mısrî (ö. 786/1384)

Tanınmış Hanefî fakihi.

710’dan (1310) sonra doğdu. Memleketi olan Bayburt’a (Arapça kaynaklarda Bâbirt) nisbetle Bâbertî, Anadolu’ya nisbetle Rûmî, Mısır’da (Kahire) vefat etmiş olması sebebiyle de Mısrî nisbeleriyle anılmaktadır. Süyûtî ve ondan nakilde bulunan Şah Veliyyullah ed-Dihlevî ile Leknevî gibi âlimlerin onu Bağdat yakınlarındaki Bâbertâ köyüne nisbet etmeleri, buradan yetişen âlimlerin de Bâbertî nisbesiyle anılmış olmalarından kaynaklanmaktadır.


Rûmî nisbesi de onun Bâbertâ’ya değil Bayburt’a nisbet edilmesi gerektiğini teyit etmektedir.

Tahsil hayatına Anadolu’da başlayan Bâbertî daha sonra Halep’e, oradan (740’tan [1339] sonra) Kahire’ye giderek Kâkî, Ebû Hayyân el-Endelüsî, Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî ve İbn Kudâme el-Makdisî gibi meşhur âlimlerden ders okudu. Fıkıh ilminde hocası olan Kâkî kanalıyla Ebû Yûsuf’a kadar uzanan bir zincir içinde yer almaktadır.

Fıkıh, hadis, kelâm ilimlerine, ayrıca Arap dili ve edebiyatına bu alanlarda eser verecek kadar vâkıf olan Bâbertî, aralarında Seyyid Şerif el-Cürcânî, Molla Fenârî ve Bedreddin Simâvî gibi tanınmış âlimlerin de bulunduğu birçok talebe yetiştirmiştir. Hanefî mezhebinin muhakkik âlimleri arasında önemli bir yere sahip bulunan ve kaleme aldığı beş ayrı risâlede bu mezhebin tercih ve taklit edilmesi gereğini savunan Bâbertî (Şerĥu ǾAķıdeti Ehli’s-sünne ve’l-cemâǾa, s. 17), aynı zamanda Mâtürîdî itikad ekolünün de güçlü muhakkik ve şârihlerinden biridir.

Kendisine defalarca yapılan kadılık tekliflerini reddetmesine rağmen devlet yöneticileriyle iyi ilişkiler kurmuş, Sultan Berkuk ve Emîr Şeyhû’dan büyük saygı görmüştür. Nitekim Emîr Şeyhû tarafından, yaptırdığı hankahın (Şeyhûniyye) meşihatlığına getirilmiş ve ömrünün sonuna kadar burada öğretim faaliyetleriyle meşgul olmuştur. 19 Ramazan 786’da (4 Kasım 1384) öldüğünde de bu hankaha defnedilmiştir. Bununla birlikte Bayburt yöresi halkı kabrinin Aşağıkırzı (Bayburt) köyünde olduğuna inanmaktadır.

Eserleri. Bâbertî’nin kırkı aşkın eseri bulunmaktadır. Bunlardan yayımlananlar şunlardır: 1. el-Ǿİnâye. Mergınânî’nin meşhur eseri el-Hidâye’nin önemli şerhlerinden biri olup başta Siğnâkı’nin en-Nihâye’si olmak üzere çeşitli el-Hidâye şerhlerinden faydalanılarak hazırlanmıştır. Dil, gramer ve fıkıh usulü yönünden tahlillerin yapıldığı, delillerin değerlendirildiği eserde yer yer diğer şârihler tenkit edilmiştir. Şerhte zaman zaman diğer mezheplerin görüşlerine temas edildiği gibi Ebû Hanîfe ve talebelerinin ictihad ve delilleri değerlendirilirken sonraki Hanefî âlimlerin tercihlerine de yer verilmektedir. Sâdî Çelebi ve Muhammed b. İbrâhim ed-Dürûrî’ye ait iki hâşiyesi bulunan eserin çeşitli baskıları yapılmıştır (Kalküta 1831, 1837, 1840; Bulak 1315-1318; Kahire 1356 [İbnü’l-Hümâm’ın Fetĥu’l-ķadîr’i, Kurlânî’nin el-Kifâye’si, Sâdî Çelebî’nin hâşiyesi ve Ahmed Şemseddin Kadızâde’nin Fetĥu’l-ķadîr tekmilesi Netâǿicü’l-efkâr ile birlikte sekiz cilt halinde]; Kahire 1319 [aynı eserlerle birlikte dokuz cilt halinde]; Kahire 1970 [Fetĥu’l-ķadîr, Sâdî Çelebî hâşiyesi ve Kadızâde tekmilesi ile birlikte on cilt halinde]). 2. Şerĥu ǾAķīdeti Ehli’s-sünne ve’l-cemâǾa. Tahâvî’nin el-ǾAķīdetü’ŧ-Ŧaĥâviyye diye de meşhur olan ǾAķīdetü Ehli’s-sünne ve’l-cemâǾa adlı eserinin şerhi olup kelâm ve akaidle ilgili dokuz telifinden en önemlisidir. Eser Arif Aytekin tarafından neşredilmiştir (Küveyt 1409/ 1989). 3. Şerĥu’t-Telħîs. Ebû Ya‘kūb es-Sekkâkî’nin belâgatla ilgili meşhur eseri Miftâĥu’l-Ǿulûm’a Hatîb el-Kazvînî’nin yaptığı Telħîśü’l-Miftâĥ, adlı hulâsa ve şerhin şerhidir (nşr. M. Mustafa Ramazan, Trablus 1983). 4. Şerĥu Vaśıyyeti’l-İmâmi’l-AǾžam. Ebû Hanîfe’ye ait el-Vaśıyye adlı risâlenin şerhidir (İstanbul 1289).

Bunlardan başka fıkıh, usûl-i fıkıh, hadis, tefsir ve kelâmla ilgili önemli bazı eserleri de şunlardır: Şerĥu Telħîśi’l-CâmiǾi’l-kebîr; Telħîśü’t-Telħîś; Şerĥu’s-Sirâciyye; et-Taķrîr Ǿalâ Uśûli’l-Pezdevî; en-Nüķūd ve’r-rüdûd fî şerĥi Müntehe’s-sûl ve’l-emel fî Ǿilmeyi’l-uśûl ve’l-cedel; Şerĥu Menâri’l-envâr; Tuĥfetü’l-ebrâr fî şerĥi Meşâriķi’l-envâr fi’l-cemǾ beyne’ś-Śaĥîĥayn; Ĥâşiyetü’l-Keşşâf; el-İrşâd fî şerĥi’l-Fıķhi’l-ekber; Şerĥu ǾUmdeti’l-Ǿaķāǿid li’n-Nesefî; el-Maķśad fi’l-kelâm (bu eserlerin yazmaları için bk. Brockelmann, GAL, I, 443, 460, 466-467; II, 97, 250; Suppl., I, 285, 287, 508, 538, 637; II, 89-90; Sezgin, I, 138, 411, 412, 417, 427, 442; Bâbertî, Şerĥu ǾAķīdeti Ehli’s-sünne ve’l-cemâǾa, s. 15-17).

BİBLİYOGRAFYA:

Bâbertî, el-İnâye (İbnü’l-Hümâm, Fetĥu’l-ķadîr içinde), Kahire 1389/1970, I, 5-6; a.mlf., Şerĥu ǾAķīdeti Ehli’s-sünne ve’l-cemâǾa (nşr. Arif Aytekin), Küveyt 1409/1989, s. 11-18; Sem‘ânî, el-Ensâb, II, 9; Yâkūt, MuǾcemü’l-büldân, I, 307; İbnü’l-Esîr, el-Lübâb, I, 99; Makrîzî, el-Ħıŧaŧ, II, 421; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, IV, 250-251; a.mlf., İnbâǿü’l-ġumr, II, 179-181; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, X, 304; XI, 302-303; İbn Kutluboğa, Tâcü’t-terâcim, Bağdad 1962, s. 66; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 239-240; Taşköprizâde, Miftâĥu’s-saǾâde, II, 269-270; Keşfü’ž-žunûn, II, 2035; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, VI, 293-294; Leknevî, el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 127, 195-198; Osmanlı Müellifleri, I, 221-222; Serkîs, MuǾcem, I, 503-504; Brockelmann, GAL, I, 443, 460, 466-467; II, 97, 250; Suppl., I, 285, 287, 508, 538, 637; II, 89-90; Sezgin, GAS, I, 138, 411, 412, 417, 427, 442; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 171; Ziriklî, el-AǾlâm, VII, 271; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, XI, 298-299.

Arif Aytekin