ÂTİKE bint ZEYD

عاتكة بنت زيد

Âtike bint Zeyd b. Amr el-Kureşiyye (ö. 40/660)

Aşere-i mübeşşereden Saîd b. Zeyd’in kız kardeşi ve İslâmiyet’i ilk kabul eden şair kadın sahâbîlerden biri.

Mekke’de müslüman olduktan sonra Medine’ye hicret etti. Orada Hz. Ebû Bekir’in oğlu Abdullah ile evlendi. Güzelliği ve cazibesiyle kocasını etkileyerek onun cihad ve benzeri sorumluluklarını gereği gibi yerine getirememesine sebep olması üzerine Hz. Ebû Bekir Âtike’yi boşaması için oğluna baskı yaptı. Buna son derece üzülen Abdullah karısından ayrıldı. Fakat bu ayrılıktan duyduğu acıyı içli mısralarla terennüm ettiği bir gece oğlunun ıstırabını duyan Ebû Bekir onun yeniden Âtike’ye dönmesine izin verdi. Abdullah Tâif Muhasarası’nda aldığı bir ok yarasından Medine’de vefat edince Âtike çok üzüldü ve ölünceye kadar kocasına ağlayacağını ifade eden bir mersiye söyledi. Bununla birlikte bir yıl sonra (12/633) Ömer b. Hattâb’la evlendi. Evlenmeden önce Hz. Ömer’den namazını Mescid-i Nebevî’de cemaatle kılmasına engel olmayacağına dair söz aldı. Nitekim Hz. Ömer Ebû Lü’lü’ tarafından mihrapta


şehid edildiği sırada Âtike mescidde bulunuyordu. Hz. Ömer’den önce onun büyük kardeşi Zeyd b. Hattâb’la evlendiği, Zeyd’in Yemâme’de şehid olması üzerine Hz. Ömer’in onu nikâhladığı da rivayet edilmiştir. Âtike Hz. Ömer’in şehid edilmesinden sonra üçüncü (veya dördüncü) evliliğini Zübeyr b. Avvâm ile yaptı. Zübeyr’in şehid edilmesi üzerine onun için de bir mersiye söyledi.

Zübeyr’den sonra Ali b. Ebû Tâlib’in onunla evlenmek istediği, fakat Medine halkı arasında yaygın hale gelen ve Hz. Ali tarafından söylendiği rivayet edilen, “Kim şehid olmak isterse Âtike ile evlensin” sözünü hatırlatarak Âtike’nin bu evliliğe razı olmadığı söylenir. Yine bazı kaynaklarda Âtike’nin Hz. Ali’nin oğlu Hüseyin’le evlendiği ve hatta Kerbelâ’da Hz. Hüseyin’in şehid edildiğini gördüğü, onun yüzünü topraktan kaldırarak bu feci cinayeti işleyenleri lânetlediği ve Hüseyin’e bir mersiye ile ağladığı da rivayet edilmektedir. Vefat eden her kocası için mersiyeler söyleyen ve şiirleri örnek (şâhid) olarak gösterilebilecek kadar iyi bir şair olan Âtike’nin Hz. Peygamber hakkında da bir mersiyesi vardır.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Sa‘d, et-Tabakāt, II, 332; İbn Kuteybe, ǾUyûnü’l-aħbâr, Kahire 1343-49/1925-30, IV, 114-115; Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Egānî, Beyrut 1959, XVIII, 7-13; Abdülkādir el-Bağdâdî, Ħizânetü’l-edeb, IV, 350-352; İbn Abdülber, el-İstî‘âb, IV, 364-367; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gābe, VII, 183-185; İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 250; Aynî, ǾUmdetü’l-kārî, Kahire 1348, VI, 194-195; Zeyneb bint Yûsuf, ed-Dürrü’l-mensûr, Bulak 1312; Sezgin, GAS, II, 314-315; Kehhâle, AǾlâmü’n-nisâǿ, III, 201-206; Reckendorf, “Âtike”, İA, II, 2; J. W. Fück, “ǾAtika”, EI² (İng.), I, 738.

Asri Çubukçu