ARPA EMİNİ

Osmanlılar’da saray ahırlarının ve ordunun ihtiyacı olan arpayı temin etmekle görevli saray memuru.

Kaynaklarda emîn-i şaîr ve emîn-i cev olarak da geçer. Saraya bağlı dört eminlikten biri olan (diğerleri Şehremaneti, Matbah-ı Âmire ve Darphâne Emaneti) Arpa Eminliği’nin hangi tarihte teşkil edildiği bilinmemektedir. Bununla beraber XVI. yüzyıldan itibaren kaynaklarda adına rastlanması, daha önceki tarihlerde de mevcut olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Nitekim 29 Zilkade 981 (22 Mart 1574) tarihli bir kayıttan bu görevin sipahi oğlanları kâtibi Mustafa Çelebi’ye verildiği görülmektedir (BA, MD, XXV, 87/973).

Arpa emininin arpacı, arpa kâtibi, rûznâmeci gibi yardımcıları bulunmaktaydı. Bunlardan arpacıların sayısının XVI. yüzyıl sonlarında 200 kadar olduğu bilinmektedir.

Dîvân-ı Hümâyun hâcegân*ından olan arpa emininin belli görev ve sorumlulukları vardı. Meselâ her yıl ilkbaharda Istabl-ı Âmire atlarının çayıra çıkarıldıkları gün Kâğıthane’deki İmrahor Köşkü’nde padişaha yemek vermek, asâkir-i hâssa, mansûre ve Istabl-ı Âmire’ye gerekli arpayı temin etmek (Abdurrahman Vefik, I, 180), barış zamanlarında sarayın ve elçilerin, ayrıca İstanbul’a gelen beylerbeyi, sancak beyi vb. kimselerin hayvanlarına yem temin etmek gibi görevleri yerine getiriyordu. Sefer sırasındaki görevleri ise daha ağırdı.

Arpa emininin yapacağı harcamalar için gerekli para hazineden karşılanır ve bu paraya arpa-bahâ denirdi. Aynı şekilde arpa, saman, bahâriyye, kasımiyye* ve diğer mühimmat mübâyaa ve harcamaları için hazine masraflarına karşılık bazı mukātaa*ların gelirinin tahsisini de talep edebilirdi. Nitekim 1648’de arpa emininin Dîvân-ı Hümâyun’a verdiği bir arz*da çayır masraflarını karşılamak üzere Bilecik mukataası gelirinin tahsis edilmesini (TSMA, E 10131/5), diğer bir arzda ise Istabl-ı Âmire için gerekli olan arpanın bedeline karşılık 10.000 kuruş verilmesini istediği görülmektedir (TSMA, E 8204). 1809 ve 1814 yıllarında da Hazîne-i Âmire’nin gelir ve giderleri içerisinde Arpa Emaneti tahsisatı 310.000 kuruş olarak tahakkuk etmiştir.

Arpa emini görevini ihmal ettiği takdirde ağır şekilde cezalandırılırdı. Nitekim esnafa ödenmesi gereken para konusunda kusurlu bulunan Arpa emini Şâbanzâde Mustafa Efendi vezîriâzamın emriyle Dîvân-ı Hümâyun’da değnek ile dövülerek cezalandırılmıştır (Râşid, II, 583).

Arpa Eminliği XIX. yüzyılda Zahire Nezâreti ile birleştirilmiştir. Bugün İstanbul’da bu adla anılan iki mescid ve birkaç sokak bulunmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

TSMA, nr. D 6324, 8987; E 8204, 10131/5; BA, MD, XXV, 87/973; Râşid, Târih, II, 583; Çeşmizâde, Târih (nşr. Bekir Kütükoğlu), İstanbul 1959, s. 20, 42, 80; Vâsıf, Târih (İlgürel), s. 132, 185, 192, 282, 352; Abdurrahman Vefik, Tekâlîf Kavâidi, İstanbul 1328-30, I, 180; Uzunçarşılı, Merkez-Bahriye, s. 68-69, 346-354; Yavuz Cezar, Osmanlı Maliyesinde Bunalım ve Değişme Dönemi, İstanbul 1986, s. 124, 238, 334; TA, III, 387; R. Ekrem Koçu, “Arpa Emini”, İst.A, II, 1053-1055.

Mehmet İpşirli