ARÂİSÜ’l-MECÂLİS

عرائس المجالس

Ebû İshak Ahmed b. Muhammed es-Sa‘lebî’nin (ö. 427/1035) peygamberler tarihine dair Arapça eseri.

Eserin matbu nüshaları Kasasü’l-enbiyâ el-müsemmâ ǾArâǿisü’l-mecâlis başlığını taşımaktadır. Yazma nüshalarda ise Nefâǿisü’l-Ǿarâǿis ve yevâkātü’t-tîcân fî kısasi’l-Kurǿân (Brockelmann, GAL Suppl., I, 592), en-Nefâǿis fî mebdeǿi’d-dünyâ ve’l-Ǿarâǿis fî kısasi’l-enbiyâǾ (Karatay, Topkapı-Arapça Yazmalar, III, 406) gibi başlıklar yer almaktadır.

Sa‘lebî Şâfiî mezhebinden olup meşhur bir akaid bilgini ve müfessirdir. En önemli eseri el-Keşf ve’l-beyân* an tefsîri’l-Kurân’dır. ǾArâǿisü’l-mecâlis’i bu eserinde bulunan peygamberlerle ilgili bölümleri genişletmek ve ilâveler yapmak suretiyle meydana getirmiştir. Ancak müellif tefsirinde geçmiş peygamberler ve kavimlerle ilgili haber ve kıssaları aktarırken çok defa doğru olanla efsane ve hurafeleri birbirine karıştırmış, mevzû hadisler ve aslı olmayan kıssalar da nakletmiştir. İsrâiliyat* nakli ile meşhur olan tefsirindeki bilgilerin çoğunu ǾArâǿisü’l-mecâlis’ine de almıştır. Bu eserinde kıssa uyduranların (kussâs) mübalağalarından uzak kalmasına rağmen Kâ‘b, Vehb b. Münebbih gibi İsrâiliyat rivayetiyle tanınan kimselerin nakillerine yer vermiş, Kitâb-ı Mukaddes ve onun dışındaki kaynaklarda mevcut bazı bilgileri de aktarmıştır. Meselâ arzın yaratılışı, Hz. Âdem’in boyu, Hz. Yûsuf ve kardeşleriyle ilgili kıssalardaki bilgilerin çoğu, Hulefâ-yi Râşidîn’in Ashâb-ı Kehf ile görüşmesi, Hârut ve Mârut kıssasındaki rivayetler sağlam kaynaklara dayanmamaktadır. ǾArâǿisü’l-mecâlis bu kusurlarına rağmen yaygın bir şöhret kazanmıştır. Eser, “meclis”“bab” düzeni içinde yazılmıştır. Kitapta


otuz iki meclis vardır. Yazar bazı bölümler için “fasıl” başlığını da kullanmıştır. Meclisler ve fasıllar gökler, yer ve içindekilerin yaratılması, Hz. Âdem’den Ashâbü’l-fîl’e kadar geçen bütün peygamberler ve velîlerin hayatları gibi konuları ihtiva eden yüzden fazla babdan oluşmaktadır.

ǾArâ’isü’l-mecâlis’in çeşitli yazma nüshaları mevcut olup bunların bazılarında müstensihler metne daha başka konular da eklemişlerdir (bk. C. Brockelmann, İA, X, 125; GAL Suppl., I, 592). Eser birçok defa basılmıştır (Kahire 1297, 1303, 1306, 1308, 1310, 1314, 1321, 1324, 1340, 1370/1951; Bombay 1306). ǾArâ’isü’l-mecâlis’i Mehmed b. Yûsuf el-Çerkezî Kısas-ı Enbiyâ adıyla Türkçe’ye tercüme etmiştir (İstanbul 1282). Ayrıca Mûsâ b. Hacı Hüseyin el-İznikî’ye (ö. 833/1429-30) ait eski bir tercümesi daha bulunmaktadır ki bibliyografik kaynakların bahsetmediği bu tercümenin birinci cildinden iki nüsha Süleymaniye Kütüphanesi’nde mevcuttur (Şâzelî Tekkesi, nr. 126; Yozgat, nr. 431). Eser Muhammed Emîr b. Abdullah el-Ya‘kubî tarafından Kazan Türkçesi’ne çevrilmiştir (Kazan 1903). Diğer bazı Türk lehçelerine çevrildiği de bilinmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Sa‘lebî, ǾArâǿisü’l-mecâlis, Kahire 1370/1951; a.e. (trc. Mehmed b. Yûsuf el-Çerkezî, Kısas-ı Enbiyâ), İstanbul 1282; Keşfü’z-zunûn, II, 1131; Brockelmann, GAL Suppl., I, 592; a.mlf., “Sa‘lebî”, İA, X, 125; Karatay, Topkapı-Arapça Yazmalar, III, 406; Remzî Na‘nâa, el-İsrâǿîliyyât ve eseruhâ fî kütübi’t-tefsîr, Dımaşk 1390/1970, s. 249-262; Özege, Katalog, II, 874; Hikmet Özdemir, Musa b. Hacı Hüseyin el-İznikî, Hayatı ve Eserleri (doktora tezi, 1980), AÜ İlâhiyat Fak., s. 109-114; Günay Tümer, “Bir Türkçe Kasas-ı Enbiya”, AÜİFD, XXII (1978), s. 398 vd.

Günay Tümer