AMRİTSAR

Sihler’in dinî merkezi.

Hindistan’ın kuzeybatısında, Pakistan sınırından 50 km. uzaklıkta bulunan Amritsar, aynı adı taşıyan ilin merkezi ve Pencap eyaletinin en büyük şehri olup nüfusu 1981 sayımına göre 594.844’tür. Tarihi pek eskiye gitmeyen şehir XVI. yüzyılın sonlarında Sihler’in dinî merkezi olarak kurulmuş, daha sonra siyasî merkez haline de gelerek en büyük Sih mihracesi olan Ranjit Singh zamanında (1792-1839) ve XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İngiliz yönetimi altında gelişme göstermiştir. Kuruluş sebebi, adı, bugün sahip olduğu ticarî ve turistik önem, şehrin merkezinde yer alan ve ortasında, altın levhalarla kaplanmış olduğu için Altın Tapınak adıyla tanınan Har-mandar (Harimandir “Tanrı’nın evi”) isimli tapınak bulunan Amrita-saras (Amritsar “âb-ı hayât havuzu”) adındaki mukaddes havuza dayanmaktadır.

1577 yılında dördüncü guru (mürşit, Sih dininin kurucusu Nanak’ın halifesi) Râm Dâs tarafından, Hint-Türk İmparatoru Ekber’in (1556-1605) kendisine verdiği topraklar üzerinde, Sihler’in yıkanıp günahlarından arınmaları için yapımına başlanan mukaddes havuz, on yıl sonra oğlu Arjun zamanında, ortasına inşa ettirdiği tapınakla birlikte tamamlanmıştır. Yaklaşık 156x156 m. boyutlarında olan ve suyunu Bâri Doâb kanalından alan havuzun kazılması sırasında etrafında bir yerleşim merkezi teşekkül etmeye başlamış ve önceleri Râmdâspûr (Râm Dâs’ın şehri) adı verilen bu kasaba sonradan havuzun adıyla anılarak bugünkü Amritsar şehrinin çekirdeğini oluşturmuştur. Bir buçuk asırda çevresinde müstahkem bir şehir meydana getirilen mukaddes mahal, Pencap’ın Afgan Hükümdarı Ahmed Şah Dürrânî (1747-1773) tarafından fethedilerek oğlu Timur Şah’ın yönetimine verilmesinden sonra, ortasındaki tapınağın içine yerleştirilen barut fıçılarıyla havaya uçurulması ve enkazının havuza doldurulması suretiyle tahrip edilmiştir. Ancak, bir daha ihya edilmemesi için kalıntılarının Sihler’ce necis sayılan sığır kanıyla da kirletilmesine rağmen tapınak bağımsız Sih devletinin kurulmasından (1764) iki yıl sonra eski temelleri üzerinde tekrar inşa edilmiş, daha sonra da Ranjit Singh tarafından her biri 400 kg. ağırlığında olan altın levhalarla kaplattırılmıştır.

Ranjit Singh’in, Pencap’ın tamamı ile Peşâver ve Keşmir’i de alarak sınırlarını Sutlej nehrinden Hindukuş dağlarına kadar genişlettiği Sih devleti, onun ölümünü takip eden yıllarda süratle dağılmış ve İngilizler’le yapılan bir dizi savaştan sonra başşehri Amritsar dahil bütün toprakları İngiliz hâkimiyetine girmiştir. Amritsar’ın Hindistan ile Belûcistan, Afganistan, Keşmir, Doğu Türkistan ve Tibet arasındaki ticaret yollarının kesiştiği bölgede bulunması ve ayrıca Altın Tapınak avantajına sahip olması, İngiliz yönetimi sırasında şehre özel bir önem kazandırmış ve süratle gelişmesini sağlamıştır. Amritsar 1918-1922 yılları arasında Hint milliyetçiliğinin en önemli merkezlerinden biri durumuna gelmiş ve Mahatma Gandhi ünlü pasif direniş hareketini, İngilizler’in burada silâhsız göstericiler üzerine ateş açarak 379 kişiyi öldürüp tarihe Amritsar katliamı (14 Nisan 1919) adıyla geçirdikleri vahşet üzerine başlatmıştır. Daha sonra şehir Hindistan-Pakistan bölünmesi (1947) sırasında Hindû, Sih ve müslümanlar arasında kanlı çarpışmalara sahne olmuş ve büyük ölçüde tahribat görmüştür. Bu mücadeleler sırasında, 1901 yılında nüfusunun (162.429) % 48’ini (77.795) teşkil ettiği görülen müslümanların tamamı, çoğu öldürülmek ve sağ kalanlar da Pakistan topraklarına göç ettirilmek suretiyle nüfustan silinmiştir. Son yıllarda Sihler’in bağımsızlık mücadelelerini yeniden yoğunlaştırmaları üzerine şehirde yine kanlı olaylar görülmeye başlamış bulunmaktadır. 1984 yılında Sihler’in bir müstahkem mevki ve silâh deposu haline getirdikleri Altın Tapınak hükümet tarafından askerî operasyonla boşaltılmış ve çarpışmalar sırasında 554 Sih militanı ile doksan iki asker ölmüş (2-7 Haziran), beş ay sonra ise Başbakan Indira Gandhi, Sih suikastçıların yaylım ateşi ile öldürülmüştür (31 Ekim).

Amritsar, demiryollarının ve başşehir Yeni Delhi’yi komşu bölgelere bağlayan önemli karayollarının kavşak noktasında bulunması ve özellikle ortasında Sihler’in hac merkezi olan Altın Tapınak ile Hindûlar’ın ona nazîre olarak inşa ettikleri Durgiana Tapınağı’nı barındırması sebebiyle Hindistan’ın en hareketli şehirlerinden biridir. Havaalanına da sahip olan şehirde İngilizler’in kurdukları Khalsa Koleji ile Glancy Tıp Koleji, Dişçilik Yüksek Okulu, Pencap Üniversitesi’ne bağlı çeşitli öğretim kurumları ve bazı teknik okullar bulunmaktadır. Bugün Hindistan’ın sayılı halıcılık ve dokumacılık merkezlerinden olan Amritsar özellikle kuyumculuk ve küçük el sanatları ile ipek ve deri işçiliğinde tanınmış olup turistik ticaret yönünden de ünlüdür. Şehirde ayrıca tekstil fabrikalarından başka önemli kimya sanayii kuruluşları


ve elektrikli eşya üreten çeşitli fabrikalar da bulunmaktadır. Şehrin merkezi olduğu Amritsar ili, kanal sistemiyle sulanan geniş bir ovayı kaplamakta ve topraklarında özellikle tahıl, baklagiller, mısır, pamuk yetiştirilmektedir; 1981 sayımına göre nüfusu 2.188.490’dır.

BİBLİYOGRAFYA:

A. C. Benerjee # D. K. Ghose, A Comprehensive History of India, New Delhi 1978, s. 283-286; S. Wolpert, A New History of India, Oxford 1982, s. 161; S. Israel # B. Grewal, India, Germany 1985, s. 130-131; J. Horovitz, “Amritsar”, İA, I, 418-419; Nurul Hasan, “Amritsar”, EI² (İng.), I, 454; E. D. Maclagan, “Amritsar”, ERE, I, 399-400; Muhammad Iqbal, “Sihler”, İA, X, 611-619; S. S. Bhatia, “Amritsar”, EBr., I, 832; Sh. Prasad, “India”, EBr. 1985 Book of the Year, s. 509-511; “Amritsar”, ABr., II, 14.

Sargon Erdem