AMCA

Arapça’sı ammdır. Kökünde “şümul” mânası bulunan kelime “kalabalık topluluk” anlamına da gelmektedir.

Amcanın İslâm hukukuna göre çeşitli hak ve vazifeleri vardır. Şahıs hukukunda amca hukukî temsil açısından önemlidir. Kāsır*ın babası veya baba tarafından dedesi bulunmazsa velâyet hakkı, “binefsihi asabe*”den biri olan amcaya geçer.

Aile hukukunda amca muharremât*, hidâne* ve nafaka* bahislerinde söz konusu edilir. Evlenme mânileri arasında, yalnız birinci derecede olmak üzere amca da yer almaktadır. Hidâne hakkına sahip kadınlardan birisi bulunmadığı takdirde bu hak -baba, dedeler, kardeş ve kardeş çocuklarından sonra- amcaya geçer. Amca, Hanefî ve Hanbelî hukukçularına göre, nafaka hak ve mükellefiyeti bulunan akraba arasında yer almaktadır. Şâfiî ve Mâlikîler’e göre ise amca ve yeğenin böyle bir hak ve sorumluluğu yoktur.

Miras hukuku açısından amca, binefsihi asabe mirasçılar arasında yer alır. Ancak ana bir amca, mirasta hak sahibi olmak bakımından zevi’l-erhâm* zümresi içinde mütalaa edilir.

Ceza hukuku alanında amca, şibh-i amd* veya hata sonucu öldürme suçunda diyet ve gurre*nin ödenmesine iştirak eden akraba (âkıle*) arasında bulunmaktadır. Usul hukuku bakımından ise amca ve yeğenin birbirleri hakkında şahitlik yapabilecekleri hususunda İslâm hukukçuları görüş birliği içindedirler.

BİBLİYOGRAFYA:

Lisânü’l-ǾArab, “Ǿamm” md.; Kāmus Tercümesi, “Ǿamm” md.; Hayreddin Karaman, Mukayeseli İslâm Hukuku, İstanbul 1974, I, 196, 342; Vehbe ez-Zühaylî, el-Fıkhü’l-İslâmî ve edilletüh, Dımaşk 1404/1984, VI, 569; VII, 766, 835; VIII, 248.

Vecdi Akyüz