ÂGEHÎ, Mansûr

(ö. 985/1577)

Divan şairi.

Rumeli’de Vardar Yenicesi’nde doğdu. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Bazı tezkirelerde medrese öğreniminden sonra Kaptan Piyâle Paşa’nın maiyetinde donanmada görev yaptığı kaydedilmekte, ayrıca “Hoca Kaynı” lakabıyla tanınan Mahmud Çelebi’nin yanında mülâzım olduğu bilinmektedir. İstanbul ve Gelibolu’da müderrislik ve kadılık yaptı. Kadılıktan mâzul iken vefat etti. Kafzâde Fâizî, “Âgehî’ye kıla rahmet Mennân” mısraını onun ölüm tarihi olarak göstermektedir (985/1577).

Faziletli, cömert, hoşsohbet, rind, âlim ve zeki bir kişi olan Âgehî’nin mizah kabiliyeti oldukça yüksek bir şair olduğu kaynaklarda zikredilmektedir. Az yazmış olmasına rağmen divan şairlerinin kudretlilerinden kabul edilmiştir. Mürettep bir divanı bulunmamakta, şiirlerine çeşitli mecmualarda rastlanmaktadır. Mahallî bir renk taşıyan âşıkane duyguların denizcilik tâbirleriyle anlatıldığı orijinal bir kasidesi şaire bir hayli şöhret kazandırmıştır. Otuz bir beyitten meydana gelen kaside, bugün unutulmuş birçok denizcilik teriminin anlaşılması bakımından önemlidir. Devrinde ve daha sonra büyük ilgi görerek birçok şair tarafından tahmis ve tanzir edilmiştir. Kaynaklar, kasidenin Piyâle Paşa’nın Akdeniz seferi (1555) dönüşünden sonra yazılmış olabileceğini, Piyâle Paşa’nın seferden dönünce kasideyi Kanûnî Sultan Süleyman’a arzettiğini, padişahın da şaire mükâfat olarak İstanbul’da Molla Şeref Medresesi müderrisliğini verdiğini naklederler. Divan şiirine değişik bir söyleyiş tarzı getiren bu manzume ve tahmisleri, A. Tietze tarafından neşredilmiştir.

Âgehî’nin kaynaklarda zikredilen, ancak yakın tarihlere kadar hiçbir nüshasına rastlanmayan Sigetvar Fetihnâmesi adlı eserinin iki nüshası


Hüseyin Gazi Yurdaydın tarafından bulunmuştur. Bunlardan Ankara İl Halk Kütüphanesi’nde bulunan nüsha Sigetvar Târihi adı ile kayıtlıdır (nr. 686). Bu nüshadan, Âgehî’nin bizzat Sigetvar seferine katıldığı, eserini Sokullu Mehmed Paşa’ya takdim ettiği ve bu sırada da kadı olduğu öğrenilmektedir. Eserin diğer nüshası Fetihnâme-i Kal‘a-i Sigetvar adıyla İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde (TY, nr. 3884) bulunmaktadır. Âgehî’nin Menâkıb-ı İmam Gazzâlî adlı mensur bir eseri de Süleymaniye Kütüphanesi’ndedir (Hacı Mahmud Efendi, nr. 4651).

BİBLİYOGRAFYA:

Âşık Çelebi, Tezkire, İÜ Ktp., TY, nr. 171; Kafzâde Fâizî, Zübdetü’l-eş‘âr, İÜ Ktp., TY, nr. 1646; Osmanlı Müellifleri, III, 4; S. Nüzhet Ergun, Türk Şairleri, İstanbul 1936-45, I, 16-18; Banarlı, RTET, I, 576; Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara 1973, I, 438; Harun Tolasa, Sehî, Latîfî, Âşık Çelebi Tezkirelerine Göre 16. y.y.’da Edebiyat Araştırma ve Eleştirisi, İzmir 1983, I, 31, 32, 102, 140; A. Tietze, “XVI. Asır Türk Şiirinde Gemici Dili, Âgehî Kasidesi ve Tahmisleri”, TM, IX (1951), s. 113-137; a.mlf., “Agehı”, EI² (İng.), I, 245; Hüseyin G. Yurdaydın, “Sigetvarnâmeler”, AÜİFD, II-III (1952), s. 130-132; M. Şakir Ülkütaşır, “Âgehî”, İTA, I, 140-141.

İskender Pala